Linetasarim JETFİKO

Akköy, sınırları içinde İBO’nun Rampası denilen mevkiinin hemen yanında bulunan Akköylü İbo’nun Su Değirmenini görüyorsunuz. Bu fotoğrafı ise, dünyaca ünlü fotoğrafçı olan 1913-1978 yılları arasında yaşayan Harris, Eugene V.  tarafından 1955 yılında çekilmiştir

Akköy'lü İbo'ya ait dönemin su değirmeninin hemen yanında Ortaburun-Çalıca istikametinden gelen dere akıyor. Derenin karşısındaki toprak yol Çalıca köye giden yol. Denize doğru uzanan vadi, Koruköy seralarının bulunduğu alan. O yıllarda ne bir ev ne de bir yapı göze çarpmıyor. Yalova-Çınarcık yolu da fotoğrafta gördüğünüz değirmenin hemen sağ tarafından geçiyor. Köprü değirmene çok yakın. Cumhuriyet öncesi dönemde bu çiftliğin adı “Selvi Çiftliği” olarak geçmektedir.

Değirmenin tamamen 1985 yıllarında yıkıldığını, duruma tanık olanlar ifade ediyor. Değirmenin önünde duran taşları bu günkü gibi hatırlayanlar, değirmen oluklarının da tanığı olurken günümüzde yapının kalıntılarının çalılıklar içinde kaldığını ifade ediyorlar. Aynı zamanda bu bölgeye İbo’nun Çiftliği de denmekteydi. O yıllarda Yalova-Çınarcık Yolu çiftliğin kenarından geçtiği çiftlik gözde bir araziydi. Yol, bugünkü durumuna dönüşünce çiftliğin de önemi kayboldu.

Akköy'lü İbo Kimdir?

Yalova’da Milli kuvvetlerin ilk oluşumda Akköylü İbo bulunmaktadır. (İbrahim Ethem) Akköylü İbo'nun kuvvetleri 16 Mayıs 1920’de millî müfrezelere katılmıştır.  Yalova’nın ilk işgali olan 7 Ağustos 1920’den hemen sonra Yunan ordusu ve azınlık çeteleri Yalova’yı yakıp yıkmaya başlayınca Akköylü İbo Müfrezesi (Katırlı) Esenköy’de Yunanlılarla çatışmış ve düşmana büyük kayıplar verdirmiş ve Yunanlılar bölgeden çekilince Akköylü İbo Müfrezesi daha sonra tüm Yalova’ya hâkim olmuştur. Ancak bir süre sonra da Akköy'lü İbo'ya tuzak kurularak esir alındı ve Atina’ya götürüldü. Bu süre içinde Akköy'lü İbo'nun tüm kuvvetleri dağıtıldı. Daha sonra Atina'dan Yalova'ya geri gönderildi. Atatürk'ün Yalova'ya ilk kez geldiği 1929 yılında ise, Yalova İskelesinde Yalova Hükümet Konağının önünde faali meçhul bir şekilde yapılan silahlı bir saldırı sonucu öldürüldü.

Akköy'lü İbo'nun torunu Yalova Çiçekçilik Kooparatifi eski Başkanlarından Merhum Hamdi Özkan’ın kaleme aldığı “Geçmişle Hesaplaşma” adlı kitapta dedesinin nasıl vurulduğunu şöyle anlatıyor. "1929 yılı içinde, Akköy’den, iş gereği İstanbul’a inen dedem, gerekli temaslarını yaptıktan sonra, Şirketi Hayriye gemilerinden biriyle Yalova’ya dönmüş. Bilet mahallinde biletini verdikten sonra ,o yıllarda, meydanda Hükümet Konağı bulunuyordu. Dedem oraya yaklaşırken, aniden bir silâh patlamış. Dedem sendeleyip Hükümet Konağı’nın hemen duvarı dibine yığılmış. Belinden tabancasını doğrultmaya çalışırken, üç isabet daha alarak hayatını kaybetmiş."