Linetasarim JETFİKO

Yalova Belediyesi önceki dönem Başkan Yardımcısı Halit Güleç, yaptığı açıklamada "2014-2020 yılları arasında bizim görev süremizce gönül rahatlığı içerisinde Yürüyen Köşk’e altın çağını yaşattık diyebilirim. Onun tanıtılması için her fırsatı değerlendirdik. Katıldığımız her platformda Yalova’nın markası olarak lanse ettik. Yürüyen Köşk ve çevresinde bizim yaptıklarımızın dışında tek bir çivi dahi çakılmadı. Üzerine bir şey konulmadığı gibi mevcutta korunmadı." dedi.

Güleç, kaleme aldığı yazısında "31 Mart Yerel Seçimleri öncesinde “ATATÜRK’ÜN MİRASI ÇÜRÜMEYE TERK EDİLDİ” başlığı ile bir yazı kaleme almıştım. O yazımda 2004 yılından 2020 yılına kadar Yürüyen Köşk’ün tanıtımı için yapılanlardan kısaca bahsetmiş, 2020 yılından sonra bazılarının Atatürk fobisinin yeniden hortladığı için Yürüyen Köşk’ün yüzüne bakılmadığını yazmıştım.O dönemde bu yazıyı yazma sebebim 4 yıl boyunca çürümeye terk edilen Yürüyen Köşk için projeler ortaya atılarak oy devşirmeye çalışılmasıydı. Bugün bu konuyu yeniden gündeme getiriyorum çünkü seçimlerin üzerinden 2 aydan fazla bir zaman geçti. Ve ne yazık ki Yürüyen Köşk yine aynı durumda." diyerek şöyle devam etti,

"Bu yazıyı kaleme alarak Yürüyen Köşk’ün önemini göreve yeni seçilenlere bir kez daha hatırlatmak istedim. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk için Yalova çok özel bir yere sahip. Yalova’yı Yalova yapan onun bu kente olan sevgisi ve ilgisi. Yalova’ya olan sevgisini gösteren tarih boyunca yüzlerce emare var. Bu emarelerden biri ve en önemlisi ise Yürüyen Köşk ve ona adının verilmesini sağlayan çınar ağacıdır. Atatürk’ü Yalova’ya bağlayan ilk görüşte hayran kaldığı çınar ağacıdır. İlk temas o çınar sayesinde kurulmuştur. Köşk daha sonra inşa edilmiş, yine o çınar ağacının bir dalı sayesinde köşk bugünün ki marka değerine kavuşmuştur.

Hikayeyi hepimiz biliyoruz. Bahçıvana izin vermeyen Atamız köşkü doğuya doğru 4 metre 80 santim kaydırtarak dünyaya bir mesaj vermiştir. O dönemde verdiği mesajın belki kimse farkında değildi. Belki anlam bile verememişti neden böyle bir şey yaptığına. Çevre katliamlarının yaşandığı günümüzde verilen mesaj daha anlaşılır hale geldi. Ve herkes onun nasıl bir deha olduğunu bir kez daha anladı. Yalova o çınar ağacına ve Yürüyen Köşk’e aslında çok şey borçlu ama Atasına çok çok daha fazlasını borçlu.

Peki biz onun bize bıraktığı mirasına gerektiğince sahip çıkıyor muyuz? Bunun cevabı net olarak hayır. 2014-2020 yılları arasında bizim görev süremizce gönül rahatlığı içerisinde Yürüyen Köşk’e altın çağını yaşattık diyebilirim. Onun tanıtılması için her fırsatı değerlendirdik. Katıldığımız her platformda Yalova’nın markası olarak lanse ettik. Yürüyen Köşk ve çevresinde bizim yaptıklarımızın dışında tek bir çivi dahi çakılmadı. Üzerine bir şey konulmadığı gibi mevcutta korunmadı.

Şimdi görevde Atatürk’ün partisinden seçilmiş bir belediye başkanı var. Ulusal bazda düşündüğümüzde göreve yeni seçilen bir yönetim ilk olarak Anıtkabir’i ziyaret ederek Atamızın huzuruna gider. Yalova’nın Anıtkabir’i de Yürüyen Köşk’tür. Lakin henüz böyle bir ziyaret görmedik, duymadık. Bunu bekliyoruz çünkü Yürüyen Köşk halen atıl. Yalovalıların o beklediği hamle ilk icraat olmalıydı.Atatürk’ün mirası sahipsiz kalamaz, kalmamalı"