CHP, BALIKÇILARIN SORUNLARINI DİNLEDİ

CHP Sinop Milletvekili ve Çevre Komisyonu Üyesi Barış Karadeniz, Yalova’da Balıkçılar Kooperatifinde esnafın sorunlarını dinledi. Balıkçılar Kooperatifinde düzenlenen toplantıya CHP İl Başkanı Mehmet Gürel, CHP İl Kadın Kolları Başkanı Meryem Ataç, CHP yöneticileri, Yalova Balıkçılar Kooperatifi Başkanı Hasan Karataş ve balıkçı esnafı katıldı.  CHP Sinop Milletvekili ve Çevre Komisyonu Üyesi Barış Karadeniz, “Hopa’dan başladık, Hatay Samandağ’a kadar Türkiye’deki balıkçılarımızın sorunlarını, denizlerimizin sorunları ve sektörün, yan sektörün sorunları ile ilgili bir rapor yazıyoruz. Hedefimiz Türkiye’de Balıkçılık ve Denizcilik üzerine bir bakanlık kurulması gerektiğine inanıyorum” dedi.

‘Önlem alınmazsa sorunlar artacak’..

“Türkiye’de şunu görüyoruz, kararlar Ankara’dan alınmakla olmuyor. Bu denizlerimizin gerçek sahibi balıkçılarımızla beraber sorunları dinlemek, çözüm önerilerini almak ve bunu bir rapora dönüştürmek” diyen Karadeniz, “Gördüğüm şöyle bir manzara var. Benim de hayatımdaki ilk işim salyangoz dalışçılığı oldu 1 yıl, 1,5 yıl işimiz yoktu üniversiteyi bitirdik salyangoz dalışçılığına başladık. Ondan sonra hayatımızın her alanında balıkçılık oldu. İnşallah Türkiye’de güzel şeyler olacağına inanıyorum. Çünkü balıkçılarımızın sorunlarını dinlemezsek bu 3-5 yıl daha böyle giderse, Türkiye’de büyük sıkıntı yaşayacağız. Gördüğüm manzara balıkçılarımızın bir sektör tanımı bile yok. Bir balıkçı ben balıkçıyım değil bir zirai kazanç bir tarım kazancı gibi nitelendiriliyor. İlk başta balıkçılarımıza bir sektör tanımlaması yapmamız lazım. Balıkçılarımızın resmi anlamda balıkçılık mesleğinin olduğunu bu ilkede anlatmamız lazım. Ondan sonra birçok sorun yaşıyoruz. Hopa’dan başladık buraya kadar balıkçılarımızın çok mutluyum çok iyi şeyler oluyor dediğini daha görmedim. Bunun en büyük sebebi de denizlerdeki balık stoklarımızın azalması. Sistemlerin büyümesi, balıkçılarımızın eskisi gibi balık tutamaması. Çeşitliliğimizin azalması ve ilk başta da deniz kirliliği. Bu deniz kirliliği belki ilerleyen süreçte çok daha büyüyecek, şimdiden önlemler alınmazsa sorunlar kat kat artacak. Bunun için bir çalışma yapıyoruz, siyaset yapmaya gelmedim emin olun bu Türkiye’deki 3 tarafı denizlerle çevrili ülkemizde hangi siyasi görüşe mensup olursanız olun hangi partiye oy verirseniz verin ilk başta şu anda bizi ilgilendirmiyor. Önemli olan bu denizlerin hepimizin olduğunu bilmemiz lazım” diye konuştu.

‘Siyasetüstü’..

Bu konuyu siyaset üstü tuttuklarını söyleyen Milletvekili Karadeniz, “Sorunlar noktasında bu sorunları dinleyip çözüm önerilerini almamız lazım. Arkadaşımız burada bütün sorunlarınızı not alıyor. Akşam programımız bittiği zaman teknemize geçerek günün değerlendirmesini yapıyoruz. Hatay’da da bittiği zaman büyük bir rapora dönüştüreceğiz ve bunu Türkiye kamuoyu ile paylaşacağız. Türkiye’de 28 tane il var denize kıyısı olan. İlk başta yapılması gereken bir devlet politikası haline getirip bu arıtma sistemlerinin hem kimyasal hem biyolojik arıtmaya döndürülerek denize deşarjının böyle yapılması lazım. Belediyelerin gücü yetmeyebilir, ciddi rakamlar olur ama devletimizin buna gücü yeter. Onun için 28 tane ile ve tabi ilerleyen zamanlarda akarsularımız da dahil arıtma sistemleri mutlaka yapılması lazım. Büyük fabrikaların, büyük sanayilerin mutlaka denizle olan ilişkilerinin arıtma sistemleri yapılmadan, kimyasal ve biyolojik arıtma sistemleri yapılmadan denize deşarjına müsaade edilmemesi gerekmektedir. Görüyorsunuz müsilaj yaşandı, müsilajın esas sebebinin bir arada dediler ki balıkçılar çok balık tuttuğu için müsilaj yaşandı. Hiç böyle bir şey yok. Yıllarca bu denize atılan pislikler yavaş yavaş çöktü suyun ısınmasıyla gün yüzüne çıktı. Bu kadar basit yani işin kısası bu. O zaman ne yapmamız lazım, denizleri kirletmemiz lazım. Evde oturan bireyden başlıyor bu iş, burada bizler denizde yaşayanlar kim olursa olsun hepimiz deniz konusunda çok dikkatli olmamız lazım. Geçenlerde bir abimizle konuşuyorum evde balık yapıyor musunuz diye sordum evet yapıyoruz dedi. Peki yağını nereye döküyorsunuz dediğimde lavaboya döküyorum ne yapayım dedi. Onun bile denize ne kadar zarar verdiğini düşünmemiz lazım” şeklinde konuştu.

‘Desteklenmesi gerek’..

Balıkçılık sektörünün ciddi anlamda desteklenmesi gerektiğini söyleyen Karadeniz, “İlk başta sektör tanımlamasında bahsettim. Daha sonra bir karar ya da bir yasa çıkacağı zaman balıkçılıkla ilgili söz sahibi balıkçılardan dinlemek yerine yukarıdan yapıyorlar bu işi. Yani bilenlerden dinleyip yasaları, yönetmelikleri ve sirküler yayınlansa o zaman hem balıkçımız rahat edecek hem de memleketimizdeki balık yiyenler. Maalesef böyle hatalar yapılıyor. Sektörün maliyetleri çok arttı, geçen sene ile bu sene arasında. Allah bu sene denize çıkacak balıkçılarımıza kolaylık versin. Yarı yarıyaydı ÖTV’siz mazotla ÖTV’li mazot. Şu anda neredeyse eşdeğer oldu. Birde defter yapması onun maliyeti derken aynı noktadayız hiçbir şey değişmedi. Boya fiyatlarımız arttı, ağ fiyatları özellikle ciddi artış sergiledi, yüzde 300 civarında. Geçen sene ile bu sene arasında zam yaşandı. Balıkçılarımızın işi bundan sonra gerçekten çok zor. Ne yapılması lazım, desteklenmesi lazım. Denizlerimizi korumak için önlemler alınması lazım. Balıkçılarımızın daha çok dinleniyor olması lazım. Başarıya ulaşmamız için biz de şöyle yola çıktık. Türkiye 3 tarafı denizlerle çevrili denizlerle çevrili olmayan bazı ülkelerde bile Balıkçılık Bakanlığı varken, bizim ülkemizde niye yok dedik. Bir bakanlık kurulduğu zaman ve denizlerimiz, balıkçılarımız tek elden yönetildiği zaman bunu başarıyla sonuçlandırırız. Şu anda denizlerimizi ilgilendiren Tarım ve Orman Bakanlığı var hem tarıma hem ormana hem de denize bakan bir bakanlık. Denizlerimize İçişleri Bakanlığı karışıyor, Çevre Bakanlığı karışıyor, Ulaştırma Bakanlığı karışıyor, Sağlık Bakanlığı karışıyor, sosyal güvenlik yasası karışıyor. Aklıma gelmeyen mutlaka birkaç tane daha bakanlık vardır. Denize 7-8 tane bakanlık karıştığı zaman maalesef doğru sonuçlar ortaya çıkmıyor. Bunun için olması gereken ülke de mutlaka balıkçılık üzerine bakanlık kurulması lazım, bu bakanlığın sahiplerinin de gerçek sahiplerinin de balıkçılar olması lazım” diye konuştu.

‘Atık su için makbuz olmalı’..

Ülkemizde Akdeniz, Ege, Marmara ve Karadeniz olmak üzere 4 tane deniz olduğunu ve bir sirküler yayınlandığında bunun tüm denizlerde uygulandığını belirten CHP Sinop Milletvekili ve Çevre Komisyonu Üyesi Barış Karadeniz, “Bölgesel bölgesel, o bölgeyi bilerek yayınlanan sirküler daha farklı sonuçlar doğurabilir. Bazı limanlarımız, ülkemizdeki limanlarımız çok sıkıntılı. Bazı limanlarımızın ağzı dolmuş balıkçı giremiyor, bazı limanlarımız balıkçı barınakları balıkçılarımızın elinden alınıp başka amaçlar için kullanılmak üzere tahsis yapılması isteniyor. Bu sene bir balıkçı barınağının zammı yüzde 18 civarında oldu. Bence balıkçı barınaklarımızın ve kooperatiflerimizin desteklenmesi lazım. Buradaki limanlarla ilgili illaki sorunlarınız vardır. Geçenlerde bir yerde konuştuk bir tekne sintinesindeki atık su için makbuz almak zorunda. 15 günde bir o makbuzu almak zorunda. Büyük teknelere göre değişiyor bu. Adam çalıştırdığı sayısına göre de değişiyor.  250-300 TL 15 günde bir para istenen tekneler var. Küçük teknelerde de aynı şey geçerli olacak bundan sonra. Ama bu atık sular nereye atılıyor kimsenin bildiği yok. Büyük tekneye soruyorsun ne yapıyorsun diye tesis yok ne yapayım diyor. Belediyeden vidanjör çağırsa, belediyedeki vidanjör nereye atıyor o da belli değil. Hatta sahil güvenlik bu atık suları nereye atıyor onu da bilen yok. Ama ceza noktasında balıkçılarımız şu anda ceza kesilme makinesi gibi oldu. En ufak şeyde ceza, bu cezalarla, yasaklarla olacak şey değil. Bu birlikte karar alınarak yapılacak işlerdir. Eğer balıkçıyı bir ceza kesme makinesi olarak görürsek, bir gün balıkçı da yılar bu işten, vatandaşta yılar bu noktaya geliriz. Ben Yalova’da olmaktan çok mutluyum. Misafirperverliğiniz için çok teşekkür ederim. Sabah Çınarcık’a gittik. Akşam üstü Armutlu, Kapaklı ve Fıstıklı’ya uğrayacağız. Türkiye’deki bütün limanlara elimizden geldiğince uğramaya çalışıyoruz. Bunun siyasetini yapmadığımız için arkamızda Hopa’dan buraya kadar inanılmaz destek aldık. İstanbul keza öyle, burada da aynı şeyler yaşanacaktır. Gideceğimiz diğer limanlarda arkadaşlarımız varsa bizi ne kadar dinlerlerse bizde onları dinlersek, güzel bir rapor mutlaka çıkacaktır. Bizde bu raporumuzu sizlerle paylaşacağız” diyerek sözlerini noktaladı.

0 Yorum

Henüz Yorum Yapılmamıştır.! İlk Yorum Yapan Siz Olun

Yorum Gönder

Lütfen tüm alanları doldurunuz!