ERBAY'IN İMZA GÜNÜNE YOĞUN İLGİ

Yalova eski Valisi İstinye Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Yusuf Erbay son yayınladığı kitapla Yalova halkıyla imza gününde buluştu.

Erbay'ın kaleme aldığı ve İmge Kitabevi tarafından basılan "Gerçeğin Efsanesi: İnsan Bedreddin" isimli kitabın  imza günü bugün, Yalova Kitabevi'nde Saat 14:00'-17.00 arası gerçekleşti.

Erbay'ın imza gününde siyasiler, burokratlar, STK temsilcileri, Belediye ve İl Genel Meclis Üyeleri, iş dünyası, akademik çevreler ve spor insanları bir araya geldi. Yalova Kitapevinde uzun kuyrukların oluştuğu görülürken imza  gününde, Yalova eski Valisi Prof. Dr. Yusuf Erbay döneminde birlikte görev alan kamu görevlileri de katıldı. 

Yalova Belediye eski başkanı Yazar Yakup Koçal, İl Genel Meclis Başkanı Hasan Soygüzel, CHP il başkanı Mehmet Gürel, Memleket Partisi İl başkanı Ertan Şener, İYİ Parti il Başkan Yardımcısı Çiftlikköy eski Belediye Başkanı Metin Dağ, Yeşil Körfez ve Yalovaspor eski Başkanı Nusret Karaalioğlu, MHP Yalova belediye Meclis üyesi Yalovaspor ve Yaski eski Başkanı Adnan Kırtay, CHP Kadın Kolları Başkanı Meryem Ataç, Yalova Barosu, YTSO temsilcileri ile STK kuruluşların temsilcilerinde  katılım gösterdiği imza gününde Prof. Dr. Yusuf Erbay, kitaplarını imzalayarak , katılımcılarla sohbet etti. 

Kitap hakkında kısa bir açıklama yapan Erbay, “Herkes, kendi yoluyla kendi Tanrı’sına ulaşır. Herkesin inancına, herkesin varlığına saygı duymak gerekir. Böyle bir öğreti Anadolu’da Osmanlı’yı kurmuştur. Bektaşi’yi kurmuştur. Bu hoşgörü ortamı, bu bağdaştırıcı ortam, birlikte yaşama ortamı bugünleri getirdi. Aslında bugünlerde en çok ihtiyacımız olan şey. Bütün farklılıklarımızla birlikte. Seni bana benzeteyim böyle bir şey söz konuşu değil. Sen, sen gibi kal; ben, ben gibi kalayım ama birlikte farklılıklarımızla bütünleşelim. Kapsayıcı bir toplum, kapsayıcı bir yaşam olsun. Hikaye budur. Ben 10-15 gün sonra bir toplantı yöneteceğim. Toplantıda da toplumsal kapsayıcılık olacak. Aslında bununla ilgili olmuş olacak. Toplumsal kapsayıcılık benim bu kitapta anlattığım şey. Farklılıkları ve farklı renkleri bir arada tutmaktır. Bu kitap bence tarihin dönerek tekrar önümüzde koyduğu, zorluklara karşı bazı çözümlemelerin olduğu kitaptır. Benim 15’e yakın kitabım var. Ama bu kitabı çok önemsiyorum. Hepsi bir tarafa bu bir tarafa benim için” dedi.

Kitap neyi anlatıyor

Kitabın arka kapağında yer alan tanıtım yazısında ise şu bilgiler yer aldı, “Eşi benzeri olmayan zamanlardan birinde, eşi benzeri olmayan bir ‘İnsanı anlatır bu kitap. Çok yönlü kişiliği, renkli hayat çizgisi ve alışılmadık başkaldırısıyla, yenilenlerin tarihinden günümüze ışık tutmayı başarabilen Şeyh Bedreddin'i anlatır. Bedreddin, adaletli bir uygulama, çağına göre yenilenmiş bir hukuk, feodal yapıya ve kişisel egemenliğe karşı bir sistem istiyordu. Dünya görüşü çoğulcu, tasavvufa bakışı doğacı, zihniyet yapısı sorgulayıcıydı. Hayat algısı, hukuk, adalet ve eşitlik üzerine kuruluydu. Bilmeyi arzuladı, bilmeye cüret etti, bilmeye yeltendi. Bildiğini herkesin önünde söylemeye cesaret etti, kendi doğrusunu sonuna kadar savundu. Meydan okuması gerekiyordu, meydan okudu. İsyan edilmesi gereki yordu, isyan etti. Sonuna kadar bilip inandığının peşinden gitti. Bilinmedik bir kıyamdı Şeyhin kıyamı. Kim görmüştü o vakte kadar, ezilenden yana duran bir "devletlü" kişiyi? Başkaldırısı özgündü, kendisi de özgün bir şahsiyetti. Anadolu'da dini motiflerle başına adam toplayıp başkaldıran diğer isyancılara benzemezdi. Bedreddin, daha sonra dünyada meydana gelecek büyük başkaldırıların habercisiydi. Henüz tarihçilerin net bir fotoğrafını çekemediği, resmini çizemediği bir yolda, yüz hatları tam belli olmayan bir portredir Bedreddin. Akıl ve bilginin ötesinde, belki de sezgiyle çizilecek bir portredir. Üstü ne kadar örtülse de, daha derinlere gömülmek istense de, vakti geldiğinde silkinip bütün yüzyılların ötesinden "buradayım" diyen bir efsanedir Bedreddin. Kazananlar ve onların kulları kaypak kelimelerle örterler gerçeğin üstünü. Perdenin ardında olgunlaşan gerçek, saldırgan inançların tarihini uysallaş tirir. Önyargılar evrilir gerçeğe doğru. Zaman, şaşmaz adaletiyle bir gün hakkı sahibine teslim eder. Gizlenen efsaneleşir ve efsanelerde canlanır kaybedenlerin gerçeği. Kazananların tarihi varsa, kaybedenlerin efsanesi vardır. Bedreddin der ki: Herkesin kendince bir onuru, bir değeri vardır. Herkes kendi evinin, kendi vicdanının sultanıdır. Ben de halimce Bedreddinem.”

imza

 

0 Yorum

Henüz Yorum Yapılmamıştır.! İlk Yorum Yapan Siz Olun

Yorum Gönder

Lütfen tüm alanları doldurunuz!