KESK EŞ GENEL BAŞKANI YALOVA’DA KONUŞTU

KESK Eş Genel Başkanı Şükran Kablan,EĞİTİM SEN Genel Hukuk Sekreteri Arzunur Şimşek,Tüm Belsen Genel Merkez Örgütlenme Sekreteri Bülent Türkmen TARIM ORKAMSEN Genel Merkez Hukuk Sekreteri Mehmet Kaya'nın katılımlarıyla Cevdet Aydın Parkında "Geçinemiyoruz Halktan Ve Emekten Yana Bir Bütçen İstiyoruz "başlıklı basın açıklaması yapıldı. KESK bileşenlerinin öncülüğünde yapılan basın açıklamasına CHP, EMEP, HDP, SOL Parti, Yalova Barosuda destek verdi.

KESK Eş Genel Başkanı Şükran Kablan 20 yıllık iktidarlarının sonuna geldiğini anlayan iktidar giderayak ülkenin kalan son kaynaklarını da adeta talan ediyor. Halk desteğini kaybettikçe sermayeye, düne kadar hain ilan ettikleri kimi gerici Ortadoğu ülkelerinin krallarına çocuklarımızın geleceğini peşkeş çekiyorlar. Ülke ülke gezip elde ne varsa haraç mezat satışa çıkarıyorlar. İç ve dış sermayenin bir kez daha desteğini alabilmek için emeği ucuzlatıyor, işsizliği, güvencesizliği artırıyor, yaşam koşullarını dayanılmaz hale getiriyorlar.İktidar çevresi ve bir avuç vurguncu, fırsatçı, rantçı kapitalist dışında hepimiz kaybediyoruz.Her güne yeni zamlarla uyanıyoruz. Temel ihtiyaçlarımızı karşılayamaz olduk.Enflasyon aldı başını gidiyor. TÜİK’e göre % 21,31, bağımsız araştırmacılara göre yüzde %58.65! Sadece Kasım ayında bir ay öncesine göre enflasyon %9.91 artmış durumda. TÜİK verilerinde dahi gıda ve alkolsüz içeceklerdeki enflasyon oranı %27,11’dir. Mutfaktaki yangın büyüdükçe büyüyor." dedi.

KESK Eş Genel Başkanı Şükran Kablan, yaptığı açıklamada "Sizler aracılığınızla kamu emekçilerine, işçilere, işsizlere, güvencesiz çalışanlara, kadınlara, emeklilere, esnaflara, gençlere, “geçinemiyoruz” diyen tüm kesimlere seslenmek istiyoruz: 18 Aralık 2021 Diyarbakır ve İzmir, 19 Aralık 2021 İstanbul ve Ankara’da yapacağımız mitinglerde hep birlikte itirazımızı ve sesimizi yükseltelim." diyerek şöyle konuştu.

"2021 için geçerli olan yeniden değerleme oranı yüzde 9,11 iken 2022 yılında rekor bir artışla %36,2 yapıldı. Bu zam, cebimizdeki yangının 2022 yılında daha da büyüyeceği, temel yaşam giderlerimizi karşılayamaz hale geleceğimizin habercisidir. Ücretlerimiz enflasyonun altında ezildi. Maaşlarımız ve alım gücümüzü eridikçe eriyor. Ocak 2021’de 7.37 TL olan dolar kuru bugün 13.80 TL civarında seyrediyor. Ocak ayında en düşük maaş alan kamu emekçisi 3.930 TL olan maaşıyla 533 dolar alabilirken bugün 4.154 TL maaşıyla 301 dolar anca alabiliyor! 232 dolarlık kayıp alım gücündeki erimeyi gözler önüne sermektedir. Emekçilerin başlarını sokacak bir ev satın alması artık hayal oldu. Bırakalım satın almayı kiralık ev bulmanın dahi şans olarak görüldüğü bu ortamda kira fiyatlarındaki artış her gün rekor tazeliyor.Bin bir emekle büyüttüğümüz gençler barınacak yurt bulamıyor.Ucuz işgücü kaynağı görülen kadınlara yönelik şiddet kadın kırımı boyutuna ulaştı."

Açıklamada "Patronlar istediği zaman keyfi olarak işten çıkarıyor, iktidar sorgusuz sualsiz ihraç ediyor! Sadece geçen hafta çoğu Diyarbakır EĞİTİM SEN üyesi onlarca KESK’li OHAL’in fiili devamı olan 375 sayılı KHK’nın geçici 35. Maddesine dayanılarak haksız ve hukuksuz şekilde ihraç edildiler. Bu arkadaşlarımıza suç olarak isnat edilenlerin tümü Konfederasyonumuz ve sendikalarımızın kararlarıyla hayata geçirilen eylem ve etkinliklere katılmalarına dairdir. İktidar açıkça sendikal faaliyetleri kriminalize ederek uygulanamaz hale getirmek istiyor.Konfederasyonumuzun siyasi ve ekonomik krize karşı mücadele programlarını hayata geçirdiği ve üye artışlarının olduğu dönemlerde KESK’lilere yönelik ihraç, gözaltı, tutuklama, mobbing gibi baskı yöntemlerinde artışın yaşanması tesadüf değildir. Bu son ihraçların da bu amaçla planlanarak yapıldığını düşünüyoruz. İhraç edilen arkadaşlarımızın ağırlıklı olarak geçmişte ya da şu an şube yöneticilerinden, KESK organlarında yer alanlardan seçilmiş olması düşüncemizi haklı kılmaktadır. İktidar, polis devleti uygulamalarıyla kendisi gibi düşünmeyen, politikalarına rıza göstermeyen her kesimihedefe koyuyor, sistematik yıldırma politikasıyla biat etmeye zorluyor. 375 sayılı KHK’nın ek 35. Maddesinin hukuka, uluslararası sözleşmelere, sendikal hak ve özgürlüklere aykırılığını bir kez daha kamuoyunun dikkatine sunuyor, ihraç edilen bu arkadaşlarımızla her türlü dayanışma içinde olacağımızı ifade ediyoruz." denildi.

Sadece siyasi ve ekonomik kriz değil aynı zamanda hukuk ve adalet kriziyle de karşı karşıyaolduklarını belirten Kablan".Adalete olan güven tarihin en dip noktalarında seyrediyor. Yandaş medya dahi bu gerçekliği artık gizleyemiyor.İktidar baskısı altındaki yargıda ağırlıklı olarak iktidarın ihtiyaçlarına göre kararlar çıkıyor, istisna düzeyinde çıkan kararlar ise hayata geçirilmiyor.Barış Akademisyenlerine ilişkin AYM’nin ve sonrasında ağır ceza mahkemelerinin beraat kararlarının OHAL komisyonu tarafından ciddiye alınmaması ve başvuruların reddedilmesi bunun somut örneklerindendir.Keyfiyet ve hukuksuzluk tüm kurumlara sirayet ederek bir yönetim biçimi haline gelmiştir. " dedi

 

0 Yorum

Henüz Yorum Yapılmamıştır.! İlk Yorum Yapan Siz Olun

Yorum Gönder

Lütfen tüm alanları doldurunuz!