12 Eylül ve Yalova…

12 Eylül Darbesinin üzerinden bugün tam 41 yıl geçti. Ülkemizin üzerinden bir silindir gibi geçen 12 Eylül darbesi ile birlikte cezaevlerinde işkence sonucu 171 kişi hayatını kaybetti. 300 kişi öldürüldü. Sağ ve sol görüşlü 50 genç idam edildi. 650 bin kişi gözaltına alındı, 230 bin kişi askerî mahkemelerce yargılandı. Yaklaşık 2 milyon kişi fişlenerek işinden oldu. Ülkeye tahribatı uzun yıllar devam ediyor. Yalova’da da, 12 Eylül darbesiyle birlikte Atatürk’ün Termal Oteli yıktırıldı, Yürüyen Köşk kapatıldı. Yalovalı Zeki Altunbaş, mahkemeye giderken deniz yolculuğunda kayboldu. 41 yıldır cesedi bile bulunmadı. 

Kenan Evren Yalova’ya Geliyor..

12 Eylül darbesinin diktatörlerinden Kenan Evren, darbe sonrasında Yalova’ya  geldiğinde beyaz elbiseler içersinde Yalova iskelesinde gördüğü kalabalığı” İşte Milli İrade” sözleriyle yorumluyordu. Çünkü, 12 Eylül Anayasasına  tüm ülkede olduğiu gibi Yalova’da da %91 oranında destek almıştı. Bir koruma ordusuyla Yalova’ya geldiğinde o zamanlar genç bir gazeteciydim. O gün Yalova İskelesinde öyle bir kuyruk vardı ki, inanılmazdı. Kendisini karşılamaya gelmeyenlerin ertesi günü “Karşı Darbe” ve "Bölücülükten" den yargılanacağı ve içeri atılacağı söylentileri günler öncesinden dalga dalga Yalova sokaklarında yayılmıştı.  Herkes suskun ve tepkisizdi. Zaten konuşanlar da gözaltına alınıyor yada hainlikle suçlanıyorlardı.  Bir diğer söylenti de, Evren’i karşılama törenlerine katılmayanların ertesi akşam Selimiye kışlasında akşam yemeğine " Vatan Haini Sıfatıyla " misafir edileceğiydi...

Kenan Evren’i Karşılamaya Gelenler...

12 Eylül diktatörü Kenan Evren Yalova'ya geldiğinde  Yalova’nın mülki amiri dönemin Yalova Kaymakamı Rahim Yaldız, İstanbul Valisi Cahit Bayar ve dönemin Yalova Belediye Başkanı Cengiz Koçal ve Yalova Protokolü karşılamıştı. Protokolün tek sıra kuyruğu yüzlerce metreyi  bulmuştu. Müdürler, burokratlar, Meclis üyeleri, Muhtarlar, Azalar, işadamları, Verem Savaş, Kanarya Sevenler, Yardım Sevenler, Avcılar Derneği, Okul Aile Birlikleri, hatta apartman yöneticileri bile korkudan tir tir titreyerek bu kuyrukta sabahın erken saatlerinde yer almışlardı...

Kenan Evren ve  Yalova Kaymakamı…

Ekranlarda suratını sürekli asık olarak gördüğümüz Evren, yine asık bir suratla Feribottan indiği Yalova İskelesinde dönemin Yalova Kaymakamı Rahim Yaldız, iskelede Evren’i görmesi ve kendisine yaklaşması üzerine öne çıkıp eğilip kendisini tanıtarak  “Ben Yalova Kaymakamı” demesi üzerine Evren’i ilk kez güldüğünü görmüştüm. Evren işte o an” Haa Demek o Meşhur kişi Sensin haaa” deyip gülmüştü. Evren, Kaymakam’dan sonra el sıkmaya başlamıştı.

evren

Kenan Evren El Sıkmaktan Yorulunca...

12 Eylül Diktatörü Evren, bir eliiyle bastonu tutarken, diğer eliyle de bitmek bilmeyen protokolün elini sıkıyordu. Bu ara sık sık yorgunluktan elindeki bastonuyla oynayarak elini değiştiriyordu. Bir ara yorgunluktan durdu. Yanındaki danışmanı Ali Baransel’e “Kuyruk ne zaman bitecek” diye sordu. Baransel  "Paşam daha ikiyüz metre kaldı” demesi üzerine Evren, el sıkmaktan vazgeçip Atatürk Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsünde kendisine ayrılan bölümde dinlenmeye çekilmişti .Evren, tüm gününü o gün Yalova’da geçirmiş, Atatürk Bahçe Kültürlerinden sonra Termal Kaplıcalarına bir ziyaret gerçekleştirmişti.

Kenan Evren’in Termal’deki Karikatürü...

Termal Kaplıcaları girişinde o yıllarda karikatür yapmaya başlayan ve halen karikatür yapan Termal Kaplıcalarıyla özdeşleşen karikatürüst Ziya Tarı’yı gören Evren, bir süre burada Ziya Tarı’nın karikatür çalışmasını izler. Ziya Tarı korkudan elleri titreyerek Evren’in de karikatürünü bir çırpıda yapar. Çünkü, Ziya Tarı Antalya Belediyesi duvarındaki ‘Prometheus’ resmini "Stalin"e benziyor gerekçesiyle Antalya Belediye Başkanı Selahattin Tonguç’u hapse attırdığını biliyordu. Neyseki karikatür bitiyor ve Evren, o gün Yalova Kaymakamı ile karşılaşmasının ardından bu karikatüre bakınca Yalova’da ikinci kahkahasını atıyordu.  Ancak asıl sevinen ise Termalli Karikatürist Ziya Tarı olmuştu...

“Netekem Yalova’da”

Evren’in  Yalova ve Termal ziyaretinin ardından o yıllarda aynı zamanda Haberci Gazetesinde köşe yazarlığı da yapmaktaydım.Bu ziyareti ironi katarak şiirsel olarak da şöyle kaleme almıştım. Bu şiirimi de daha sonraki yıllarda şiir kitabıma da yazarak yayınlamıştım. 

“NETEKEM ”

Hamamlar diyarina

Netekem çok gitmisim.

Önemli islerimi

Burada bitirmisim.

Amma velakin

Her seferinde de

Hamamdaki oglani görmüsüm..

Hamamin girisinde

Çizittirip duruyor

Bana ilham veriyor.

Elinde bir firça var,

Karalayip duruyor,

Sözde resim yapiyor.

Ve nihayet

Bana ilham geliyor.

Diyorum ki kendime

Bu oglan, bu karikatürü

Resim diye satiyorsa,

Bende karikatür yapar,

Resim diye satarim

Netekem...

0 Yorum

Henüz Yorum Yapılmamıştır.! İlk Yorum Yapan Siz Olun

Yorum Gönder

Lütfen tüm alanları doldurunuz!