Linetasarim JETFİKO

Yalova gündeminde tartışılan konuların arasında 5 yıl önce satılan Çöplük arazisinin Yalova Belediyesine getirdiği ekonomik yük bugünlerde şiddetli bir şekilde ele alınıyor. Ancak, merak etmeyin bir 5 yıl sonra da Arboretum arazisinin ihalesinin getirdiği vahim sonuçları çok daha yakıcı bir şekilde tartışacak Yalova...

Çöplük arazisini alan kişi hiçbir yatırım yapmadan, değerinin iki katı oranında mahkeme kararıyla bir bedel çıkartıp, belediyeye icra çıkartmış. 2 Milyona alınan arazi, durduğu yerde 4 milyon kazanmış ve üstelik de çöplük arazisi, alan kişiye de bonus olmuş. İddialar bu yönde.

Şimdi Soru Şu? Peki aynı olay önümüzdeki dönemlerde Arboretum arazisi için geçerli olur mu? Böyle olması halinde 60 Milyon değer biçilen arazi birkaç yıl sonra, çöplük arazisindeki mahkeme kararı emsal gösterilerek durduğu yerde 120 milyon olur mu? Üstelik de Arboretum arazisi de bunun yanında bonus olur mu? Yalova Kamuoyunu endişelendiren de bu tür gelişmelerdir. Ayrıca, Belediye Başkanı Koçal, Arboretum arazisini alan yatırımcıların imar değişikliği sonucunda mağdur duruma düştüğünü sık sık ifade ederken, çöplük arazisini alan ve taahhütlerin yerine getirilmeyen yatırımcının da bizzat mağdur edildiğini neden vurgulamaz?

Çöplük Arazisinde Olaylar Nasıl Gelişti?
Çöplük arazisini satan belediye, satılan arazideki çöplerin kaldırılması taahhüdünde bulunmuş ve bunu da ihale şartnamesinde açıkça ifade etmiş. Çöplerin bir bölümü kaldırıldıktan ve bu ara yerel seçimler yapıldıktan sonra çöpler kaldırılmamış, yani ihale şartnamesine uyulmamış. Akabinde ise aynı araziye imar uygulaması yapılmış ve araziyi satın alan kişi yada kurum (herkes gibi bende tanımıyorum) mağduriyetini öne sürerek mahkemeye başvurmuş ve mahkeme de başvuran kişiyi haklı bularak Yalova Belediyesini tazminata hükmetmiş. Kısaca olay bu. En azından kamuoyunun bildiği kadarıyla…

Şimdi Soru Şu? Çöplük olayında öyle yada böyle bir şekilde kamu malı zarara uğratılmıştır. Bunun sorumluları elbet önce kendi vicdanlarında bunun muhasebesini yapacaklardır. Ancak, burada ilginç olan bu olayın perde arkasında olanların kamuoyuyla tam olarak net bir şekilde paylaşılmamasıdır. Bu araziyi alan ve satanlar ortaya çıkıp bu konu hakkında kamuoyunu bugüne kadar hiç bilgilendirmediler. Bunda bir kast var mıdır? Burada özellikle bir mağdur mu yaratılmıştır?. Burada mağdur yaratılarak, bundan sonrasında gerçekleşecek satışlarda emsal teşkil edilmesinin yolları mı açılmıştır? Bu ve bunun gibi birçok soru kamuoyunda sorulmakta ve bunların yanıtları da aranmaktadır.

Dönemin Başkan Yardımcısı ve Başkan Vekili
Çöplük arazisini satma kararı alan ve uygulayan dönemin Belediye Başkanı Barbaros Binicioğlu ve meclis üyeleridir. Bugün o karara imza atanların bir bölümü de halen meclis de görev yapmaktadır. O yıllarda Belediye başkan yardımcısı olan Adem Gülsün, halen belediye meclis üyesidir. Ancak enteresan olan o dönemde Binicioğlu’nun vekili bugünün İl Başkanı Mustafa Pehlivan olmasıdır. 2007 Milletvekili seçimleri öncesinde meclis üyelerinin Milletvekili adayı olmasıyla birlikte boşalan üyeliklere bugünün İl Başkanı Mustafa Pehlivan getirilmiş ve 2009 yılına kadar da gerek Meclis üyeliği kimi zamanda Belediye Başkan vekilliği görevlerini yürütmüştür.

Peki Ak Parti İl Başkanı Pehlivan Neden Susuyor?
Çöplük arazisi satıldığında ve sonraki süreçlerde yaşanan gelişmelerde neler olduğunun en yakın tanığı Binicioğlu’nun vekili şimdiki İl Başkanı Mustafa Pehlivan’dır. Pehlivan, tüm süreci bizzat yaşamasına ve yaşanan gelişmeleri bilmesine karşın, Belediye Başkanı Koçal’ın, eski belediye yönetimini ağır bir dille suçlamasına karşın ne Gülsün’den nede Pehlivan’dan ses çıkmamaktadır. Bırakın ses çıkartmayı, partisini yerden yere vuran Belediye Başkanı Koçal’ı, elinden tutarak Antalya’lara taşımış, Genel Başkan Yardımcısına referans olarak Koçal’ın projelerini tanıtma çabalarına girmiştir…

Arboretum Arazisinin Akıbeti Ne Olacak?
6 yıl önce, çöplük arazisini satan Yalova Belediyesi satılan arazideki çöplerin kaldırılması taahhüdünde bulunmasına karşın, çöpleri kaldırmamış ve mahkeme Belediyeyi tazminata hükmetmiş. Sonrasında ise söz konusu yerde imar değişikliği olmuş yine mahkeme belediyeyi tazminata hükmetmiş. Şimdi aynı gerekçeler ve taahhütler Arboretum arazisi için de geçerli. Zaten bu gerekçeyi de Koçal, sık sık yatırımcıların mağdur edildiğini ve belediyeyi tazminata hükmedeceğini basın önünde vurguluyor. Gelinen sürec de çöplük arazisinin bir benzeri aynen Arberetumda devam ediyor. Çünkü, Arboretumda da imar uygulamaları aynen çöplük alanında olduğu gibi değişti. Bu imar planı değişikliği nedeniyle Arboretumu alan yatırımcılar, Belediyeye tazminat davası açması öngörülüyor.

Şimdi Soru Şu?  Çöplük arazisinde mahkeme belediyeyi iki kez tazminata hükmetmişti. Birincisinde imar uygulamaları, ikincisinde de ihale şartnamesine uygun davranılmaması. Arboretum’da bu durum çöplük arazisinde büyük benzerlik benzerlik taşımaktadır. Ve hatta neredeyse emsaldir. Çünkü Arboretumda da imar planları değişmiştir. Ancak, bugüne kadar gündeme gelmeyen Arboretum ihale şartnamesinde açıkça belirtilen Termal Kaplıca suyunun Arboretum’a belediye tarafından getirileceği ifade edilen Termal Kaplıca suyunun getirilmemesi halinde  Arboretum arazisini alanlar tekrardan mağdurluğunu ifade ederek gelecekte Belediyeyi bu ihale şartnamesi nedeniyle tazminat talep edebilirler mi? 

İşte, bu sorunun yanıtını bugünden vermek pek mümkün olmasa da gelecekte kamuoyunun merakla beklediği sorulardan birisi de budur. Çöplük arazisi ve Arboretum arazisindeki ilginç benzer sürec devam ediyor. Ancak, işin ilginç yanı ise tüm bu gelişmeler “ Cambaza Bak Cambaza “ denilerek 6 yıl önceki çöplük arazisinde yaşanan olaylar bugünlerde Skandal ve Rezalet olarak nitelendirilirken, Yalova’nın ve bizlerin çocuklarının geleceği ellerimizden alınırken tüm bu gerçekler bir gölge oyunuyla gölgelenerek Yalova'nın ödeyeceği büyük bedel ise görmezden geliniyor...