Atatürk Devrimleri ve Yalova....

Atatürk ve Cumhuriyetle hesaplaşmak isteyenlerin giderek güçlendiği bugünlerde, Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün aramızdan ayrılışının 84. yılında  Atatürk’e yönelik saldırıların arttığını görüyoruz. 139 yıl önce ülkemizin geleceğini belirleyen parlayan bir yıldız olarak dünyaya gözlerini açan ve 57 yıllık kısa yaşamı boyunca bir “Dünya Lideri” olmayı başaran Büyük Önder’in yokluğunu bu süreler içersinde yakıcı bir şekilde hissediyoruz.

Dünyanın en haklı ve onurlu mücadelesini başlatan, emperyalizmin tüm saldırılarını püskürten, bir ulusu yeniden yapılandıran Büyük Önder Atatürk, dünyaya kendisini kabul ettirmiş en önemli devrimcilerden birisidir.  Ancak, gelin görün ki, her fırsatta Atatürkçü olduğunu öne sürenler, Atatürk`ün bu devrimci yapısını özellikle görmezden gelmektedir.

Atatürk`ün ilke ve devrimlerine sahip çıktıklarını söyleyen Atatürkçü STK’lar, siyasi partiler yaptıkları açıklamalarda, konuşmalarda Atatürk`ün bu devrimci yapısından çekindikleri için "İnkılap" olarak vurgu yapmaktadırlar. İşte bugünlerde Atatürk’ün ölümünün 84. yılı nedeniyle düzenlenen törenlerde yapılan konuşmalar ve açıklamalara bakıldığında  genellikle "Atatürk ilke ve İnkılapları…" diye söz edilir. "Devrim" kelimesinin yerini son yıllarda "İnkılap" sözü aldı. Bizim kuşak, okullarda Atatürk`ün İlke ve Devrimleri ile yoğruldu. O nedenle; Büyük Önder Atatürk`ü, bizler devrimci olarak beynimize kazıdık.

12 Eylül 'den sonra  öğrenciler okullarda İnkılap okuyor. Atatürk`ü bir inkılapçı olarak tanımlıyor. Evet, ısrarla vurgu yapıyorum; Atatürk Büyük Bir devrimcidir.  Çünkü, Atatürk ilkelerinin en önemlilerinden biri de devrimciliktir. Devrimcilik ilkesi, sosyal ve siyasal alanın dışında bilim ve teknolojideki gelişmelere göre topluma yeni hedefler gösterilmesini, yeni görünümler kazandırılmasını amaçlar.

Devrim kelimesinin ortadan kaldırılmasının tarihi de bilindiği gibi 12 Eylül 1980 Anayasasıdır. Çünkü, 1961 Anayasasının başlangıç kısmında "Atatürk Devrimlerine bağlılığın tam şuurunu sahip olmaktan" bahsedilirken, yürürlükteki 1982 Anayasasının Başlangıç bölümünün gerek ilk metninde ve gerekse bu metinde 1995 yılında yapılan değişiklikte (23 Temmuz 1995 tarih, 4121 sayılı yasa); "Türkiye Cumhuriyeti`nin kurucusu ölümsüz önder ve eşsiz kahraman Atatürk`ün belirlediği milliyetçilik anlayışı ve O`nun inkılap ve ilkeleri doğrultusunda" diye söz eder.

Kuşkusuz Atatürk, kendinden sonra karşılaşılacak her sorunu önceden bilen ve bunlara karşı sağlığında çözüm yolları gösteren bir kahin değildir. Atatürkçü düşünce, bir doktrin bir dogma olmayıp, çeşitli düşünce akımlarının kendine özgü bir sentezidir. Bu sentez, Türk Toplumu`nun özelliklerini ve gerçeklerini dikkate alan; bilimin ve aklın egemenliğini amaçlar. Atatürk ilkeleri ve bu ilkeleri yaşama geçirmek için yapılan Atatürk devrimleri birer araçtır; bu araçlarla ulaşılmak istenilen amaç elbette çağdaşlaşmadır.  Atatürk`ün sözlüğünde ve 10. Yıl Söylevinde çağdaşlaşma, "Muasır medeniyet" denilerek, bugünkü dille "Çağdaş uygarlık" sözcükleriyle dile getirilir.

Evet, Atatürkçülük çağdaşlıkla örtüşür, Atatürkçülük ile çağdaşlık Atatürk ilke ve devrimleri bu nedenle çağdaşlaşmayı, yenileşmeyi ve batılılaşmayı benimseyen bir metot ve düşünce sistemi olarak da adlandırılabilir.  Atatürk`e göre, çağdaş uygarlık tüm insanlığın ortak eseri ve evrensel bir nitelik taşımaktadır. Atatürk`ün çağdaş ve devrimci yapısını 1930’larda  Özellikle “Benim Kentim” dediği Yalova’da da net bir şekilde görebiliriz.

Büyük Önder Atatürk, Türk Tarih Kurumunu ve Türk Dil Kurumunu Yalova’da yapılan çalışmalar sonrasında kurdu. Türk Demokrasi Tarihinde önemli bir adım olan Serbest Cumhuriyet Fırkasını Yalova’da kurdu. Türkiye’nin ilk Kadın Muhtarı olarak Gacık Köyüne Meliha Manço’yu atadı. Meliha Manço’nun başarılı çalışmalarından sonra 1934 yılında Türk Kadınına seçme ve seçilme hakk tanınmış oldu. Büyük Önder Atatürk 1930’lu yıllarda dünya’da bir çevre devrimi niteliğinde çevre dersi vererek Yürüyen Köşkü, raylarla 5 metre kaydırdı. O nedenledir ki; sadece Yalova’da yapılanlar bile bir "İnkilap" değil, birer "devrimdir"...

0 Yorum

Henüz Yorum Yapılmamıştır.! İlk Yorum Yapan Siz Olun

Yorum Gönder

Lütfen tüm alanları doldurunuz!