Linetasarim JETFİKO

12 Eylül 1980 Darbesi sonrasında Yalova’yı yöneten Belediye Başkanların eşlerini bu köşe yazımda değerlendirmek istiyorum.  Bir çok ile nasip olmayacak şekilde başkan eşlerinin en az başkanlar kadar Yalova’ya katkısı olduğunu yazmak inanın hiç abartı olmaz. Hatta şu anda düşünüyorum da Yalova’yı keşke başkanları değil de başkan eşleri yönetmiş olsaydı; Yalova inanılmaz bir Kültür-Sanat ve Turizm kenti olabilirdi.  Yalova salt Türkiye’nin değil, Avrupa’nında gözbebeği çağdaş bir yaşam kenti olabilirdi. Çünkü; Yalova Belediye Başkanlarının eşleri, kişisel yetenekleri ve becerileriyle, adından söz ettirmişlerdir

Yalova’nın Kültür-Sanat ve Turizm Elçileri...

Gazeteciliğe başladığım 1984 yılından itibaren Yalova’yı yöneten belediye başkanları ve eşlerini yakından takip etme olanağıda yakaladım.  Başkan eşlerini belediye binasında  bulmanız pek mümkün olmazdı, 1984-1994 yılları içinde belediye başkanlığı yapan Merhum Cengiz Koçal’ın eşi Merhum Sema Koçal, 2004 -2009 Yılları arasında görev yapan Barbaros Binicioğlu’nun eşi Feride Binicioğlu, 1999-2009-2014 Yılları arasında  görev yapan Yakup. B. Koçal’ın eşi Suna Koçal, 2014 Yılında göreve gelen Vefa Salman’ın eşi Dilek Salman, 2020 Yılında göreve gelen Başkanvekili Mustafa Tutuk’un eşi Gökşen Tutuk’un çalışmalarını  bu köşe yazısında ele alacağız. 

Sema Koçal....

Yalova Belediye eski başkanı merhum Cengiz Koçal’ın siyasetçi bir aileden gelen eşi Merhum Sema Koçal’ın siyaset yaptığına Yalova hiç tanık olmamıştır. Yüreği insan sevgisiyle yoğrulmuş Sema Koçal, eşi belediye başkanı olmadan önce, Yalova Yardımseverler Derneğinin aktif bir üyesiydi. İngilizce’yi çok iyi bilmesi nedeniyle Yalova’nın yoksul öğrencilerine ücretsiz ingilizce kursları veriyordu. Yalova’nın adeta bir yardım meleğiydi.  Yalova’da Kadın emeğinin değerlendirilmesi amacıyla yoğun çalışmalar gerçekleştirdi. Yalova Kadın Emeğini Değerlendirme Derneğinin aktif üyelerinden biri oldu. Ev kadınlarının evlerde yaptıkları el becerileri ürünlerinin dernek aracılığıyla satılmasına yıllarca katkı sağladı. 

Feride Binicioğlu...

Yalova Belediyesi eski Başkanı Barbaros Binicioğlu’nun eşi Feride Binicioğlu ünlü bir ressam olarak adından söz ettirdi.  Bir dönem İstanbul Üniversitesi Güzel Sanatlar Bölümü’nde öğretim görevlisi olarak görev yapan Feride Binicioğlu,  eşinin Belediye Başkanı seçilmesiyle birlikte Yalova’da Resim-Heykel çalışmalarına ağırlık verdi. Yalova'da ilk kez düzenlenen 1. Uluslararası Yalova Sanat Buluşmasını organize etti. 1. Uluslararası Yalova Sanat Buluşmasına değişik ülkelerden 27 ünlü ressam ve heykeltraş sanatçı katıldı. Genç ressam adaylarının çalışmalarına gönüllü olarak öncülük etti. Yalova’da ünlü sanatçıların katılımıyla 12 gün aralıksız süren workshop çalışmasını hayata geçirdi. Ortaya çıkan eserler Yalova’da sergilendikten sonra Türkiye ve diğer ülkelerde sergilendi. Yalova’nın Kültür-Sanat çalışmalarında adını ön plana çıkartan Feride Binicioğlu, Ulusal ve Uluslararası ödüller alarak, eserlerini  İstanbul Resim Heykel Müzesi’nde ve Avrupa’nın değişik ülkeleri ve Japonya’da sergiledi.

Suna Koçal...

Yalova Belediyesi eski başkanı Yakup Koçal’ın eşi Kültür ve Turizm Bakanlığı Tezhip, Ebru-Minyatür sanatçısı ve eğitmeni Suna Koçal, 1994-1997 yılları arasında eğitimini tamamladıktan sonra çalışmalarını 2001 Yılında Yalova Nakışhanesi kurucu Başkanlığını yaparak sürdürdü..Yalova’nın kültürel anlamda tanınmasına önemli katkıları bulunan Suna Koçal, Yalova halkına, Tezhip, Ebru sanatını sevilmesine olanak sağladı  Suna Koçal, ‘Türk Kültürüne Hizmet’ ödülünü almakla birlikte, Yalova’da zihinsel engelliler ve down sendromlulara yönelik yaptığı katkılarla adından söz ettirdi. Çırağan Sarayında dünyanın en büyük Ebru Türk Bayrağı (13.5 metrekare) yaparak rekor kırdı. Yalova’da yaptığı eserlerle Türk kültürünü dünyaya tanıtan Suna Koçal, bugüne kadar 20 ülkede sergi açarak Yalova’nın adını dünyaya duyurmayı sağlarken, Türkiye’nin bir çok ilinde ve dünyanın bir çok ülkesinde yaptığı eserler müzelerde sergilendi..

Dilek Salman...

Yalova Belediye Başkanı Vefa Salman’ın Yalova’da uzun yıllar öğretmenlik yapan  eşi Dilek Salman,eşinin belediye başkanlığı görevine getirilmesinin ardından kadın ve çocuğa eğitimde, sosyal, kültürel ve sanatsal alanlarda katkı sunma amacıyla Yalova Kadın ve Aile Dayanışma Derneğinin kurulmasına katkı sağladı. Dilek Salman Yalova Belediyesi, Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürlüğü ve Yalova Kadın ve Aile Dayanışma Derneği'nin koordinesinde açılan eğitim çalışmaları ve değişik branşlardaki kurslara gönüllü olarak destek sağladı. Dilek Salman, Yalova’da sokak hayvanlarının sahiplendirilmesi için farkındalık projesine yönelik çalışmalar gerçekleştirdi.
.
Gökşen Tutuk...

Yalova Belediye Başkanvekili Mustafa Tutuk’un eşi Gökşen Tutuk, “Adım Adım Yalova" adı altında başlattığı gönüllü tanıtım çalışmalarında adeta Yalova’nın bir turizm elçisi gibi çalışmakta. Yalova’da 2005 Yılında 14 belediye tarafından kurulan “Yalova Turizm Birliğ”nin 15 yıldır yapamadığını tek başına gerçekleştiriyor. Altınova’dan Armutlu ilçesine kadar Yalova’nın ilçe, belde ve köylerini kendine özgü uslubu ile sunan Gökşen Tutuk, videolarını sosyal medyada, Youtube’de yayınlayarak Yalova açısından önemli bir eksikliği gideriyor..Üstelik bu videoların İDO Feribotlarında yayınlanmasını sağlayarak daha geniş kitlelere ulaşmasını sağlıyor. Yalova’nın turizm destinasyonları anlaşılabilir, içten bir ifadeyle sunan Gökşen Tutuk, Yalova’nın tarihi ve kültürel yapılarının yanısıra Yalova’nın saklı cennetlerini de ortaya çıkartıyor.  Bu programların Yalova Belediyesi Kent Müzesinin web sayfalarında neden yer bulmuyor bunu anlamış değilim. 

Sonuç olarak, yazımın başında vurguladığım gibi;  "Yalova’yı keşke başkanları değil de başkan eşleri yönetmiş olsaydı; Yalova inanılmaz bir Kültür-Sanat ve Turizm kenti olabilirdi.  Yalova salt Türkiye’nin değil, Avrupa’nında gözbebeği çağdaş bir yaşam kenti olabilirdi." cümlesini tekrarlamak istiyorum. Bu kadar başarılı başkan eşleri varken, Yalova'da başarılı kadınlarımız varken, neden Yalova tarihinde bir kadın belediye başkanımız olamaz?. Üstelik Türkiye'nin ilk Kadın Muhtarı Meliha Manço'nun Yalovalı oluşunun varlığı bizleri utandırmıyor mu?