Bir Zamanlar Yalova'nın Fabrika İşçileri
YALOVA'DAKİ fABRİKALAR VE iŞÇİLER
Hani yıllar öncesinin o düşler Kasabasının Yalova’sını hatırlayanlar bilirler. Çok katlı olmayan bahçeli evlerimizde pencerelerimize demir örülmediği, güneşi pencerelerden kucakladığımız yılların Yalova’sını. Hani; çiçekleri odamızdan buram buram kokladığımız o yılların Yalova’sını. Hani; Yalovalı müteahhitlerin, cüzdanlarında ABD doları değil, yüreğinde insan sevgisi taşıdığı o yılların Yalovasını…
Yalova’nın Mutlu ve Umutlu Olduğu Yıllar….
Yalova Merkez’de 40 bin, İl Genelinde ise 70 bin kişinin yaşadığı 1980’li yıllarda; Yalova’da çalışan işçi sayısı 11 bin kişiydi. (Kamu Çalışanları dahil değil) Bunların 8 bini ise sendikalı, örgütlü işçilerdi. Türkiye’de sendikalaşma oranının en yüksek olduğu yerleşim yeri Bakanlık istatistiklerinde Yalova olarak gözüküyordu. Yalova’da neredeyse çalışanların %85’i sendika üyesiydi. Ve bu sendika üyelerinin tamamı da fabrika ve küçük işletmelerde çalışan beden işçileriydi. Yalova’da o yıllarda, Aksa, Akkim, Aktops, Yalova Elyaf, Akal fabrikaları ile, Turizm işletmelerinde, fırınlarda ve küçük atölyelerde çalışanların neredeyse tamamı sendika üyesiydi. Yalova’da o yıllarda Petrol-İş, Teksif, Öziplik İş, Lastik-İş, Oleyis-iş, Fırın-İş , Otomobil/Metal-İş sendikaları bulunmaktaydı. İşte o yılların Yalova'sında yaşayanlarda hem umut vardı, hemde mutluluk....
Yalova’daki Fabrikalardan Günümüze…
Yalova’da 8 bin işçi çeşitli sendikalara üye olarak üretimde yer almaktaydı. Yalova’da o yıllarda ;Yalova Elyaf 2500, Akal 2600, Aksa 850,,Asil Çelik 500, Akkim 400, Aktops fabrikasında ise 300 işçi çalışmaktaydı. Bu fabrikalarda çalışanlara gözü kapalı kız verilir, Yalovalı esnaflar bu fabrikalarda çalışanlara senet yapmadan diledikleri kadar alışveriş yapma imkanı sağlarlardı. Yaşam standartları en yüksek olan kesim o yıllarda işte bu fabrikalarda çalışan sendikalı işçilerdi.
Yalova, Yıllar Sonra Tersten Rekor Kırdı...
Günümüzde ise, giderek yozlaşan Yalova, tersten bir rekor kırarak adını utanç tablosuna yazdırmış oldu. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı illere göre sendikalaşma oranlarını geçtiğimiz günlerde açıkladı. 2016 yılı Ağustos Ayı Bakanlık verilerine göre, Yalova, Türkiye genelinde sendikalaşma oranının en düşük olduğu iller arasında görülerek zirveye ulaştı. Yalova’da, SGK’ya mensup toplam çalışanların sadece%6’sı sendikalı. Bu yüzde %6’ya, Belediyelerde ve diğer kamu kuruluşlarında çalışanlarda dahildir. Türkiye’de en yüksek sendikalaşma oranı ise %28 oranla Rize ve Zonguldak. Bu illerde sendikalaşma oranının yüksek olmasının nedeni ise; Zonguldak ve Rize’de kamu kömür ve çay işletmelerinin varlığı. Tunceli'de ise bu oran %25. Tunceli’de sendikalaşma oranının yüksek olması kamu kuruluşlarından değil genellikle çalışanların örgütlü yapıda olmayı tercih etmesinden kaynaklanmaktadır.
Yalova, 80 İl Arasında En Düşük Sendikalaşma Oranı Olan Kent …
SGK verilerine göre, 240 bine yaklaşan nufusuyla Yalova’da, SGK’ya bağlı 46.405 işçi ve memur bulunurken 33.469 emekli yaşamaktadır. Yalova’da çalışan 46 Bin 405 kişiden ancak %6’sı sendika üyesidir. Sendika üyelerinin de büyük bir bölümü kamuda görev yapan öğretmen ve kamu çalışanlarıdır. Yalova’da sendikalaşma oranının düşük olmasının nedenleri arasında Taşeron ve kayıtdışı istihdamın en etkin olduğu il olmasından kaynaklanmaktadır. 240 bin kişinin yaşadığı Yalova’da 46 Bin 405 kişi SGK’ya kayıtlı, yaklaşık 5 bin kişide kayıtdışı istihdamla çalıştırılmaktadır. Bir başka ifadeyle; yaklaşık 50 bin kişinin (işçi-memur) çalıştığı Yalova’da yaklaşık 3 bin sendika üyesi bulunmaktadır. Ancak, bazı sendikalar, işyerlerinde toplu iş sözleşmesi yapabilmek,( Bakanlıktan yetki alabilmek) adına naylon sendika üyelerini aktif sendika üyesi olarak göstermektedir.
Yalova’nın Zirveden Enkaza Dönüşmesi….
Şimdi bir kez daha düşünün!: 70 bin kişinin yaşadığı o yılların Yalova'sında 8 bin sendikalı işçi, 240 bin kişinin yaşadığı günümüz Yalova'sında ise 3 bin sendikalı çalışan var. Yukarıda söz ettiğim fabrikaların bir bölümü kapanarak faaliyetine son verirken, üretime devam eden fabrikalarda ise teknolojik gelişmeler ve en önemlisi taşeron uygulamalarına geçilmesiyle işçileri sendikasızlaştırdılar. Çünkü; sendikasızlaştırma politikalarının en etkin araçlarından biri de son yıllarda büyük bir artış gösteren taşeron eliyle işçi çalıştırma uygulamalarıdır. Bu uygulama taşerona bağlı işçileri, çok kötü çalışma ve ücret koşullarına mahkûm etmesinin yanı sıra diğer işçilerin de durumunu tehdit eden bir uygulamadır. Taşeron uygulamaların her köşe başında gördüğümüz Yalova'da bir zamanlar %85 oranıyla Türkiye'nin en yüksek sendikalaşma oranı olurken, 2016 Bakanlık verilerine göre, Türkiye'de sendikalaşma oranının en az olduğu il %6 ile Yalova oldu. Bir başka deyişle %85'ten %6'ya düşüş...
Düşler Kasabasından Yozlaşan Yalova’ya...
Hani yazımızın başında hatırlatmıştık. Yıllar öncesinin o düşler Kasabasının Yalova’sında, çok katlı olmayan bahçeli evlerimizde dahi pencerelerimize demir örülmediği yıllardan; sendikasızlaştırma, işsizlik ve yoksulluktan dolayı şimdi çok katlı binalarımızın pencerelerine bile demir korkuluklar astık korkularımızdan. Çünkü geceleri korku içerisinde yataklarımıza yatıp, sabahları ise sokaklarda (ekonomik ve sosyal yapıdan dolayı) şiddete tanık oluyoruz artık Yalova’da.
Hani bahsettiğimiz müteahhitlerde zaten yüreklerinde insanlık değil, cüzdanlarında da ABD doları, gecelerinde ise Yalova’'nın bereketli topraklarını pazarlama rüyaları görüyor artık....
0 Yorum