Bizim Kuşağın Cumhuriyet Bayramı
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamalarını bizim kuşak farklı etkinliklerle kutlardı.Önlüklerimiz kapkara olmasına rağmen aydınlıklara yürüyorduk. Gazipaşa Caddesindeki Yalova Halk Eğitim Merkezi salonunda Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Cumhuriyeti nasıl ve hangi şartlarda kurduğunu gösteren Kurtuluş Savaşı filmleri izlerdik. Burada Nazım Hikmet'in Kurtuluş Savaşı Destanını dinlerdik, korkmadan özgürce.
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamalarını bizim kuşak farklı etkinliklerle kutlardı. İlk kez bir öğrenci olarak 1967 Yılında Yalova Müfettiş Hamdii Girgin ilk okulu öğrencisiyken Cumhuriyetin 44. yılını kutladım. Önlüklerimiz kapkara olmasına rağmen aydınlıklara yürüyorduk. İşte o yıl çekilen aşağıdaki fotoğraflarda olduğu gibi...
Gazipaşa Caddesindeki Yalova Halk Eğitim Merkezi salonunda Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Cumhuriyeti nasıl ve hangi şartlarda kurduğunu gösteren Kurtuluş Savaşı filmleri izlerdik. Burada Nazım Hikmet'in Kurtuluş Savaşı Destanını dinlerdik, korkmadan özgürce...
Bugün Cumhuriyetin 99. Yılını kutlarken, yıllar önce yaşadığımız coşkuları bu köşe yazımda sizlerle paylaşmak istiyorum. Bizim kuşak dedik ya; bizlerin, okullardaki sınıf arkadaşlarımız Kürt, Çerkez, Arnavut, Gürcüydü. Ancak biz onların o yıllarda etnik yapısını ne merak ederdik ne de sorgulardık. Hep beraber oynar, hatta aynı kaptan yemek yer, aynı türküleri söylerdik. Hiç kimse, hiç kimseye nereli olduğunu, nerede doğduğunu bile sormazdı.
Çünkü Yalova’da, Kürdüyle, Lazıyla, Çerkeziyle, Arnavutu ile bizler büyük bir ailenin fertleriydik. Babalarımız aynı kahveye gider, aynı bakkaldan ekmek alırdı. Hatta birbirlerinden gelin alır, hep birlikte halaylar, horonlar çekilirdi Yalova çayırlarında. Günümüzde ise Cumhuriyetin 99. Yılına girerken, Cumhuriyet değerlerinin yıpratıldığı, ayrıştırmanın pekiştirildiği, aynı zamanda da toplumsal değerlerimizin giderek yok olduğuna tanık oluyoruz.
Okula giderken babamızdan aldığımız delikli 25 kuruşla satın aldığımız Yalovalı Gazozcu Ali Yolcu'nun ürettiği "Cincibir Gazozunu" ve okulun hemen yanındaki şimdiki Şehit Ömer Faydalı Caddesinde, Şehit Ömer'in babasına ait "Faydalı Fırınında" ürettiği delikli halkamızı Kürt, Çerkez, Arnavut, Boşnak, Gürcü arkadaşlarımızla paylaşırdık. Bizler o yıllarda, okulda, bir ailenin fertleri gibiydik.
Birimiz hasta olsa, diğerimiz üzülür, şifa arardık. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramını kutlarken, Okulda İstiklal Marşını hep birlikte aynı heyecan ve coşkuyla okurduk. Her birimizin Cumhuriyet ve Atatürk sevgisi, diğerinden asla fazla değildi. Çocuktuk, hepimizin eli kesildiğinde akan kanın ve gözyaşlarımızın aynı renkte olduğunu gördüğümüzde hepimizin kardeş olduğunu düşünür, birbirimize kardeşçe duygular beslerdik.
29 Ekim Cumhuriyet Bayramın sabahında kara önlüklerimiz ve kolalı beyaz yakalarımzla - sıraya girer, geçit töreninin yapıldığı Cumhuriyet Meydanı çevresine gelirdi. Okulların katılacağı Cumhuriyet meydanına, Gazipaşa Caddesi, Bursa Caddesi, Karamürsel Caddesinden gelirdik.
Cumhuriyet Meydanı’na kadar tüm caddelerin sağı ve solu tertemiz giyinmiş, büyük ve küçüklerin ellerinde Bayrak, Atatürk resimleri ile bekler, okulların geçişini coşkuyla alkışlardı. O yıllarda Yalova'nın tüm caddelerindeki işyerleri ise bayraklarla süslenirdi.
Resmi geçit yapılan Cumhuriyet Meydanına gelince kalabalık daha da artar adeta izdiham yaşanırdı. Konuşmalar ve şiirlerle günün anlam ve önemi anlatılırdı 29 Ekim Cumhuriyet Bayramında...
Cumhuriyet Meydanında öğretmenler örnek elbiseler giyerek birer manken edası ile resmi geçitte yer alırdı.Önce, ilkokuldan itibaren sırasıyla ortaokul ve lise öğrencileri, onların arkasından askeri birlikler yürüyerek şeref tribünü önünden geçerlerdi.
Cumhuriyet Meydanında tören geçidinde, tüm esnaf odaları ayrı ayrı kendileri tarafından süslenmiş, çoğu Atatürk resimleri ve bayrak ile donatılmış araçlarla. bu coşkuya katılırlardı. Köylüler, traktör römorku veya kamyon karoseri arkasında, esnaflar ise kendi işlerini o günde yaparmış gibi kutlamalara eşlik ederdi.
Yalova'nın esnaflarından demirciler demir döver, terziler elbise diker, berberler bir kamyon kasasının üzerinde müşteri tıraş eder, şekerci ve bakkal ise caddelerin her iki tarafında bekleyenlere şeker, fırıncılar ise poşetler içinde halka ekmek dağıtırdı.
Kurumlar ve esnaflar, Cumhuriyet ve Atatürk’ün veciz sözlerinin yazılı afiş ve pankartları araçlarına sarar resmi geçide katılırdı.Yani kısaca Cumhuriyet bayramını protokol eşliğinde değil, halkla iç içe birlikte kutlardık. İşte aşağıda izleyeceğiniz videoda bizim kuşağın 1971 yılında Cumhuriyetin 48. Yılında Cumhuriyet Meydanında coşkulu kutlamalara bu anlattıklarıma sizlerde tanık olacaksınız.
Not: 1969 Yılında yıkılan Yalova Hükümet Konağı önünde yapılan son bayram olan ve 1968 yılına ait bu köşe yazımın fotoğrafları ise, o yıllarda ABD Karamürsel üssünde çalışan Yalova'da yaşayan Harry Pruitt'in 1960 yılında Yalova'da doğan kızı Nina Pruitt Thomas arşivine aittir.
1 Yorum
Fikri ulubay
31.10.2024 11:21:38
Faruk çok teşekkür ederim o günleri hatırlattığın için içim acıyarak ve mutlu olarak yazdıklarını ve vidyo yu izledim. İnşallah o günlere yeniden dönülür ve dönüşeceğine inanıyorum. Sağlıklı mutlu ve aydınlık yarınlar dilerim