CHP Yalova ve İhraçlar…
CHP Yalova ve İhraçlar…
CHP Yalova ve İhraçlar…
15 Mayıs 2016 Pazar 13:16:01
Daha önce burada açıkladığım gerekçelerle, CHP İl yönetimi tarafından İl Disiplin Kuruluna verilerek ihraç edilmiştim. CHP YDK’ya yaptığımız itirazlar sonrasında sonuç değişmemiş, Mayıs ayının ilk haftasında toplanan YDK, İl yönetimin aldığı kararı onaylamış ve bu karar da geçtiğimiz günlerde bizlere tebliğ edilmişti.
Dile kolay, 1978 yılında bundan tam 38 yıl önce üyesi olduğum CHP’den parti içi demokrasiyi, seçme ve seçilme hakkını savunduğumdan dolayı, bu partiye henüz yeni katılmış, CHP ‘de hiçbir siyasi öyküsü olmayan, hatta birkaç yıl öncesinde CHP’nin karşısında siyaset yapan devşirmelerin zafer çığlıkları eşliğinde karar tarafıma tebliğ edildi.
12 Eylül koşullarında Atatürk ilke ve Devrimlerini savunduğum, 1978 yılında CHP Yalova Gençlik Kolu Başkanlığı, 12 Eylül 1980 sonrasında ise kuruluşunda yer aldığım CHP’den beni uzaklaştıranların kararı tebliğ edildiğinde, yüreğimden bir şeylerin koptuğunu hissettim. İhraç kararının tebliğine imza atarken mücadele ettiğim 38 yıl gözlerimin önünden geçti. Demekki, CHP’de parti içi demokrasi, seçme ve seçilme hakkı, düşüncenin ifade edilme özgürlüğü, seçkin seçilmiş birkaç kişinin tekelindeymiş.
Bu yazıyı yazarken, 12 Eylül 1980 sonrasında 12 Eylül darbecilerine karşı birlikte mücadele ettiğim partili büyüklerim ve yol arkadaşlarım göz önüne geldi. Sonra, kütüphanemin bir köşesine iliştirilmiş bir gazete ilanına gözüm takılıyor. Gazete ilanında 12 Eylül Darbesinin genelgelerine karşı imza kampanyası açmışız bundan 30 yıl önce...
O günkü ulusal günlük gazetelere ilan verilen sayfalarında isimleri bulunanların arasında bizleri ihraç eden bugünün siyasetçileri ya doğmamıştır veya o yıllarda siyasete atılmamıştır. Zaten ihracımı isteyenlerin arasında yan tarafta gördüğünüz 50 kişilik kurucu listede bizlerin ihracını talep eden tek bir partili de yoktur.
CHP’den ihraç edildiğimizi anlamaya çalışıyorum günlerden beri demiştim. Neden İhraç edildiğimi halen anlamış değilim, Çünkü bu partide dün yaptıklarımı bugünde yaptım. Dünde demokrasiyi ve seçme ve seçilme hakkını kullandım bugünde. Ancak, buraya kadarmış. Çünkü değişen ben değilim, değişen yönetim anlayışıdır. İhracım da elbette yaşadığım ve yaşatılan işte bu süreçten kaynaklanmaktadır...
1999 Şubat ayında; henüz yeni CHP Yalova il Başkanı olan Muharrem İnce, beni arayarak 18 Nisan 1999 yerel seçimlerde CHP’den Belediye Meclis Üyesi Adayı olmamı istemişti. O zaman kendisine şöyle yanıt vermiştim. “ Başkan, tek bir şartla aday olurum meclis üyeleri ön seçimle belirlenirse” demiştim. Muharrem İnce” Önseçim yapacağız “yanıtını verince ön seçime katılıp aday oldum. Ön seçimde oy kullanmaya başlandıktan sonra Muharrem İnce ve Fikri Ulubay gurubunun beni liste dışına ittiklerine tanık oldum. Sesimi çıkarmadım. Ne zamanki, sandıklar açılmadan birkaç saat önce Muharrem İnce elinde bir kağıtla seçimin yapıldığı CHP İl binasındaki toplantı salonuna gelerek aday adayı olan 30 kişiye elindeki taahhütnameyi imzalamasını isteyinceye kadar...
Taahhütname de aday olanların alt sıralarda olması halinde CHP’den istifa etmeyeceğine dair, namus ve şeref kelimelerin yan yana getirildiği bir belgeydi. Belediye Başkanı ve Başkan Adayımız Cengiz Koçal’a böyle bir belgeye imza atılmaması için izin vermemesi gerektiğini söyledim. Sonra İnce’ye döndüm ve şöyle seslendim “ Sayın Başkan ben buna imza atmam. Çünkü; demokrasi mücadelesi t aahhütnameyle olmaz inançla olur. ” bu sözlerime İnce’nin yanıtı da aynen şöyle oldu. “ İmza atmayan adaylıktan istifa etsin” Cengiz Koçal’ın tüm ısrarlarına rağmen, taahhütnameye imza atmayıp, istifaya imza attım. Sandıktan üst sıralarda çıkmama rağmen, istifam işleme konulduğundan listede yer almadım...
2014 Ocak Ayında ise; 30 Mart Yerel seçimleri öncesinde Vefa Salman ve Mehmet Gürel'in aday olduğu Belediye Başkanlık seçimlerinde adayların ön seçimle belirlenerek yapılması için genel merkeze gönderilecek imza kampanyasına, gösterilen tepkilere rağmen imza atan tek Belediye Meclis Üyesi adayı ben oldum.
2015 Şubat ayında; CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce’nin partinin tüm seçilmişlerini Donanma tesislerinde kahvaltılı bir toplantıda toplayarak, kendisinin Yalova Milletvekili Adayı olarak desteklediklerine dair imzaya açılan deklarasyona yaklaşık 180 seçilmiş imza atarak destek verirken, bu deklarasyona imza atmayan tek seçilmiş yine ben oldum. Elbet tüm bunları yaparken, kişilere yönelik bir art niyet değil, savunduğum ilkeler ve demokrasiye inancım gereği yaptım. Çünkü, bu uygulamaların parti içi demokrasiye aykırı ve aynı zamanda anti-demokratik bir uygulama olduğu, seçme ve seçilme hakkının bir gaspı olduğunu savunmuştum.
2016 Ocak ayında ise, parti içi demokrasiyi ve seçme ve seçilme hakkını her şartlarda savunan biri olarak Yalova Belediyesi Denetim Komisyonuna aday oldum ve seçildim. Ancak seçme ve seçilme hakkını kullandığımdan dolayı da CHP’den ihraç edildim. Yukarıda izah ettiğim gibi, bugüne kadar demokrasiye inanmış birey olarak, doğru bildiklerimi yaptım ve bundan sonra da yapmaya devam edeceğim.
Unutmadan vurgulamalıyım ki; kendileri olmadan CHP’nin Yalova’da var olmayacağına inananlar, zamanı geldiğinde ne kadar yanıldıklarını da göreceklerdir. Yine unutmadan vurgulayalım ki, birileri "demokrasi demokrasi "diye nutuk atıp dolaşırken, söylem ve eylem farkını görmeli, öncelikle kendi bölgesinde demokrasiyi hayata geçirmelidir.
Sonuç olarak; Daha önce de ifade ettiğim gibi, bundan sonrası benim için siyaset, bir gruba dahil olmak değil, bugüne kadar olduğu gibi bir duruşa sahip olmak olacaktır...
0 Yorum