Erdinç Erkorkmaz Efsane Dönemi Anlatıyor

Yalova’nın Efsane Başkanı

3 Aralık 2017 Pazar 17:28:28

Sitemizin Aralık Ayı konuğu, 1989-1990 döneminde bir zamanların efsane kadrosuyla Yalovaspor’u Türkiye liglerinde namağlup şampiyon yapan aynı zamanda Avrupa liglerinde yenilmeyen tek takımı olarak tarihe adını yazdıran dönemin Yalovaspor Başkanı Erdinç Erkorkmaz oldu. Erkorkmaz’la içten bir söyleşi gerçekleştirdim.

1948 Yalova doğumlu olan Erdinç Erkorkmaz 3 kuşaktır ailesiyle balıkçılık yapıyor. 1960’lı yılların başında Karamürsel ABD üssünde açtığı lokantayla adını duyuran, 1970’li yıllarda Türkiye ve Yalova’dan ilk kez yurt dışına balık ihracatı yapan Erdinç Erkorkmaz, 1983 yılında Anavatan Partisi kurucuları arasında yer aldı. Dönemin ANAP’lı Bakanlarından Merhum Adnan Kahveci’nin isteği üzerine siyasete atılan Erdinç Erkorkmaz, ANAP’ın Yalo va kurucuları arasında yer alırken 1984 yılı yerel seçimleri sonrası Yalova Belediye Meclisi Üyeliği ve YTSO Yönetim Kurulu Üyeliği görevlerinde bulundu.

Yalova'nın bir zamanlar cennet olduğunu şimdi ise Yalova'ya göç edenlerin cenneti olduğunu belirten Erkorkmaz  “Yalova, il olmasından sonra Yalova çok yozlaştı. Yaşanan yoğun göçler sonrasında sokak edebi kalmadığı gibi, artık Yalova sokaklarında kravatlı, takım elbiseli ins an göremez olduk" diyor.

Yalova açıklarında Marmara denizinde balıkçılık yaptığı dönemde 175 çeşit balık bulunduğunu belirten Erkorkmaz" Şimdi 35 çeşit balık kaldı. Yakın bir gelecek de Marmara’da balık kalmayacak. Denizlerin doldurulması sanayinin Marmara Denizi cevr esinide yoğunluk kazanması olumsuz bir faktör. olarak karşımızda duruyor" diyor  

25 yıl önce, Aksa Yalovaspor olmazsa, gün gelir Yalovaspor’un rakibi, Hacımehmet olur ” dediğini hatırlatan ve Yalovaspor'un kaçınılmaz olarak bugünlere geldiğini vurgulayan Erkorkmaz, yaşanan süreci ve gelinen noktayı anlatarak bir zamanların efsane Yalovaspor'un, yöneticilerini ve futbolcularının isimlerini tek tek sayarak çarpıcı açıklamalar yapıyor.

Erdinç Erkorkmaz adını tüm Türkiye ve Avrupa’ya  Yalovaspor Başkanlığı yaptığı dönemde duyurdu. Oluşturduğu kadroyla tüm maçlarını deplasmanda oynamasına karşın 1989 yılında Yalovaspor’u namağlup bir şekilde şampiyon yaptı. Türkiye ikinci liginde fırtına gibi esen Yalovaspor, 1990 yılında şimdiki süper ligde mücadele etmeyi 1 puanla kaybederek 2 Ligde ikinci sırada kalmıştı.

Sorularımızı yanıtlayan Erdinç Erkorkmaz  “Yalovaspor ‘un o dönemlerde başarısının altında centilmenlik vardı. Uyumlu bir ekip oluşturmuştuk. Taraftarlarımızla birlikte aynı otobüs içinde maçlara giderdik.. Seyircisi, fut bolcusu centilmen olmayan takım şampiyon olamaz. Biz 1989 ve 1990 yılında Avrupa Liglerinde namağlup Şampiyon olurken aynı zamanda tek bir kırmızı kart görmedik. 38 Maçımızı üst üste deplasmanda kazandık. Türkiye liglerinin en fazla gol atıp, en az gol yiyen bir takımıydık. O yıl FİFA, Yalova spor’a  Faır play ödülü verdi. O dönemler gerçekten efsaneydi” diyor. Erdinç Erkorkmaz sorularımıza şöyle yanıt veriyor.

"Sadece ben değil; takım olarak, yöneti m olarak efsaneydik!”

“Yalovaspor  o yıllarda çok başarılıydı. Bizler ikinci ligde mücadele ederken, şimdiki süper lig olan birinci ligden 6 futbolcumuza transfer teklifi gelmişti. Faruk’u Fenerbahçe’ye, Hakan’ı Ankaragücü’ne, Tunahan’ı Bursaspor’a verdik; diğer birçok futbolcumuzu da birinci lige transfer ettik. O yıllarda gerçekten efsaneydik, ama ben tek başıma efsane değildim. Bizler; futbolcularımızla, yöneticilerimizle, taraftarlarımızla hep birlikte efsane olduk. Sahamız onarımda olduğu için 38 maç üst üste deplasmanda kazandık. O yıllar Avrupa ve Türkiye liglerinde yenilmeyen ve tek bir kırmızı kart görmeyen takımdık.”

“Hiç haberimiz yokken, FİFA hesabımıza o dönemin parasıyla 250 bin TL yatırmış!”

“Bütün Türkiye o dönemler Yalovaspor’u konuşuyordu. Sonradan öğrendik ki, sadece Türkiye değil, Avrupa ve dünya da Yalovaspor’u takip ediyormuş. Maçlar bitti, şampiyon olduk. Bir gün Denizcilik Bankası Yalova Şube Müdürü tesislere gelerek hesabımıza para yatırıldığını söyledi. Ne parası diye şaşırdım, birlikte bankaya gittik. Bir de baktık ki, FİFA faır-play ödülü olarak bize 250 bin lira para göndermiş. Şaşırdık. Hiç kırmızı kart görmeden ligleri tamamlayıp, centilmen takım olarak şampiyon olduğumuz için bizlere bu parayı göndermişler. O yıllarda 10 bin liraya daire vardı Yalova’da.  Çok iyi paraydı.  2 Lig’e FİFA’nın gönderdiği bu parayla hazırlandık. Biz bu kırmızı kartları takip etmiyorduk. Ama FİFA takip etmiş.  Düşünebiliyor musunuz? Yüzlerce takım arasında dünyanın en centilmen takımı Yalovaspor olmuş. Üstelik namağlup şampiyon olduğumuz gibi Avrupa’da en az gol yiyen ve en fazla gol atan takım ünvanına da sahip olduk.”

“160 bin lirayı çok gören Fenerbahç e Faruk’u almadı. Bir yıl sonra ise aynı Faruk’u 2.5 milyona Kocaeli’nden transfer etti!”

“Namağlup şampiyon olduktan sonra, ikinci lig hazırlıklarımız başlarken, Fenerbahçe Yalovaspor’la üç kez hazırlık maçı yapmıştı. Bu maçı izleyen Fener yönetimi özellikle Faruk’u izlemeye gelmişti. 160 bin TL fiyat verdik; çok gördüler. Yöneticileri, ‘Çok iyi futbolcu ama biraz deli dolu. Biraz da topla oynamayı çok seviyor ve biraz şımarık’ dediler. Fenerbahçe yönetimine o zaman şöyle seslenmiş ve ‘Bakın, Faruk’u almıyorsunuz, ama ben Boluspor’a 160 bin liraya satıyorum. Göreceksiniz, yakın bir zamanda milli takıma çağrılacak Faruk’ dedim. O yıl, Faruk’un ilk maçı da İstanbul’da Galatasaray deplasmanındaydı. Boluspor formasıyla Galatasaray’a 2 gol attı ve Boluspor İstanbul deplasmanından 2-0 galip ayrıldı. O maç sonrasında Faruk milli takıma çağrıldı ve milli oldu. Sonra ne mi oldu?  Faruk, 2.5 milyona Fenerbahçe’ye transfer oldu.”

“Şampiyonluk maçında saha içinde tabancayla ateş etmem büyük bir hataydı!”

“Namağlup bir şekilde liglerin bitimine 8 hafta kala şampiyonluğun ilan edildiği maç sonrasında saha ortasında havaya ateş etmem büyük bir hataydı. Ancak o anın özel bir yeri de vardı. Biliyorsunuz o dönemlerde Merhum Maliye Bakanı Adnan Kahveci Yalovalıların oylarıyla İstanbul 3. bölgeden seçilmişti. Yalovalılar kendisini çok severdi. Beni de siyasete o sokmuştu zaten. Kendisine hangi takımı tutuyorsun dediklerinde gururla Yalovasporluyum derdi. Fanatik bir Yalovasporluydu. Şampiyonluğumuzu ilan ettiğimiz maç Düzcespor karşılaşmasıydı. O dönemle Düzceli Milli Eğitim Bakanı Avni Akyol ile Maliye Bakanı Adnan Kahveci iddiaya girmişti. Kahveci, ‘Benim takımım senin takımını rahat yener’ diyordu. Düzcespor da iyi bir takımdı. O maç için özel bir teşvik de almıştı. Sahaya çıktık ve takır takır golleri atıp şampiyonluğumuzu ilan ettik. Futbolcu ve taraftarlar saha içinde beni omuzlarıma aldı. O esnada belimdeki silah açığa çıktı. Futbolcular ve taraftarlar bana verdi gazı; sık başkan diye.  Ben de, ‘Silah namustur, sıkarsam ben sıkarım’ deyip, ateş etmeye başladım. Sonra beni gözaltına aldılar. Hiç üzülmedim; takımım şampiyonluk kutlamaları yaparken ben Yalova cezaevindeydim. Bir hafta yattım, çıktım.”

“1990 yılında Yalovaspor, süper lige bir p uanla çıkamadı ve ikinci oldu!”

“1990-91 döneminde Yalovaspor Türkiye ikinci liginde mücadele ederken tüm takımlar Yalovaspor’dan çok korkuyordu. İkinci lige de fırtına gibi girdik. Grubumuzda bizimle birlikte Eskişehir, Samsun, Rizespor, Karabük, Kocaelispor, İstanbulspor şampiyonluğa oynuyordu. Bu takımların tamamını o yıllarda yenmiş bir takım olan Yalovaspor uzun süre zirvedeydi. Samsunspor o yıl bizden 1 puan önde birinci lige, yani süper lige çıkan takım oldu. Yalovaspor ve Kocaelispor’un puanları ise aynıydı ve bizler o sezon ikinci olduk. Yani süper ligi 1 puanla kaybettik. İşte orada bizim hatamız vardı. Çünkü en iyi futbolcularımızı bir yıl önce birinci lig takımlarına satmıştık. Satmasaydık kesin birinci lige yani süper lige çıkardık.” 

“25 yıl önce, Aksa-Yalovaspor olmazsa gün geli r Yalovaspor’un rakibi, Hacımehmet olur demiştim!”

“1990’lı yılların başında Aksa-Yalovaspor adı gündeme gelmişti. Bunun gerçekleşmesi için de yoğun bir çaba sarf ettim. Çünkü o dönemlerde Vestel Manisaspor gibi birçok takım vardı. O yörenin kurumları sponsor oluyordu. Yalovaspor’un süper ligde mücadele etmesi için böyle bir sponsorluğa ihtiyacımız vardı. Sonrasında eski başkanlar ve bazı yöneticiler bana tepki gösterdi. Ne o, Yalovaspor’u satıyor musun dediler. Buna çok içerledim. Aksa’ya bu talebimizi iletirken bana tepki gösteren eski başkan ve yöneticilere dedim ki; ‘Şimdi bana kızıyorsunuz. Tamam, Aksa-Yalovaspor olmayacak, ama gelecekte Yalovaspor’un rakibi Hacımehmet spor kulübü olacağı zaman bana ne diyeceksiniz; işte o zaman bana hak vereceksiniz.’ İşte gelinen süreç ortada. Bir zamanların efsane Yalovaspor’unun rakibi dediğim gibi Hacımehmet spor oldu.” 

“Bodrum, Marmaris yokken Çınarcık vardı. Turizmin merkezi oluvermişti Yalova; bir anda!”

“1960’li yılların sonlarında Karamürsel ABD üssünde ailece işlettiğimiz lokantımız vardı. Burada görev yapan ABD’li subaylar Yalova’yı çok seviyordu. Yalova için bir cennet diyorlardı. Amerikalıların Yalova’nın turizmine, sosyal yapısına çok önemli katkıları oldu. Yalova’da tek katlı binalar, villalar yaptırmaya başladılar. Alışverişlerini, tüm ihtiyaçlarını Yalova’dan karşılarlardı. Dolayısıyla Yalova esnafı bölgenin en zenginlerini oluşturuyordu.  Türkiye’nin ilk diskosunu da Yalova’da açtılar. Şimdiki Halk Eğitim Merkezi’nin karşısında. Buraya özel yatlarla, gemilerle, araçlarla İstanbul’dan, Bursa’dan seçkin insanlar gelirdi. Yalova’da eğlenirlerdi. Düşünebiliyor musunuz? Türkiye’nin değişik illerinden insanlar Yalova’da eğlenmeye geliyorlardı. Yalova işte böyle keşfedildi. Sonra Çınarcık tanındı. Bodrum, Marmaris yokken Çınarcık vardı. Turizmin merkezi oluvermişti Yalova; bir anda. Yazlık siteler, yazlık binalar bu dönemlerde inşa edilmeye başlanmıştı.”

“Yalovalılar en güzel elbiselerini giyer, Akasya’da ünlü sanatçıları dinlerdi!”

“Yalovalılar, 1960’lı ve 1970’li yıllarda en güzel elbiselerini giyer, sahile çıkar ve buralarda bulunan Akasya Çay Bahçesi, Bekir’in Gazinosu ve Golden Men’de eğlenir, buralarda Türkiye’nin en ünlü sanatçılarını her akşam izlerlerdi. Üstelik o yıllarda Yalova’nın tüm çay bahçelerinde kahvehanelerinde bira içmek serbestti. Ve Yalova’da hiçbir olay olmazdı. Büyükler büyüklüklerini, küçükler ise büyüklerine olan saygılarını asla unutmazlardı.  Yalova’da o zaman 15 polis görev yapardı. Üstelik yaz aylarında yoğun bir nüfus olmasına karşın tek bir asayiş olayı gerçekleşmezdi. Hatta bir büyüğümüz bizim oturduğumuz bir kahvehaneye geldiğinde biz küçükler o kahveden sessizce ayrılırdık. Kimse bir büyüğünün yanında bırakın içkiyi, sigara bile içemezdi. Yalova işte böyle saygın bir yerdi.”

“Yalova bir zamanlar bizim için cennetti. Şimdi Suriye ve Ortadoğu’dan gelenlerin cenneti oldu!”

“Yalova, il olmasından sonra Yalova çok yozlaştı. Yaşanan yoğun göçler sonrasında sokak edebi kalmadığı gibi, artık Yalova sokaklarında kravatlı, takım elbiseli insan göremez oldunuz. Özellikle deprem sonrasında çok fazla göç aldık. Depremin hemen sonrasında Yalova sahilinde 8 bin liraya daireler, 5 bin liraya arsalar satıldı. Yalova’nın kaliteli insanları bu yozlaşmadan sonra Yalova’dan ayrılmak zorunda kaldılar. Her gün yüzlerce gayrimenkul buraya göç edenlere satılıyor. Suriye’den ve özellikle Ortadoğu’dan yoğun bir göç başladı. Bir zamanlar, Yalova bizim için cennetti. Şimdi onlar için bir cennet oldu.”

“Yalova denizinde 175 çeşit balık vardı; şimdi 35 çeşit balık kaldı!”

“Yalova açıklarında Marmara denizinde benim balıkçılık yaptığım dönemde 175 çeşit balık vardı. Şimdi 35 çeşit balık kaldı. Yakın bir gelecekte inanın Marmara’da balık kalmayacak. Denizlerin doldurulması, sanayinin Marmara denizi çevresinde yoğunluk kazanması olumsuz bir faktör. Üstelik bir de trol ile balık avı bir faciadır. Trol nedir biliyor musunuz? Örneğin; Yalova’nın üstüne çelik bir ağ çektiniz. Bu ağı da uçaklarla çektiniz. Ne olur; binalar yıkılır ve içindeki insanlar ölür. Bir daha buraya gelen olur mu? İşte trol ile balıkçılık böyle bir şeydir. Deniz dibindeki tüm balık trolle dağılır, balıklar ölür. Ve balıklar bir daha o bölgeye gelmez. Ayrıca deniz dolguları da balıkçılığı bitirmiştir. Fabrikaların atık suları, zehirleri doğrudan denize veriliyor; bu da balıkçılığın sonunu getirmektedir.”

İşte eski Başkan Erdinç Erkorkmaz'ın Anlattıkları ve Ayrıntıları 

 

0 Yorum

Henüz Yorum Yapılmamıştır.! İlk Yorum Yapan Siz Olun

Yorum Gönder

Lütfen tüm alanları doldurunuz!