Fikret Madaralı ve Yalova...

Yalova’da  bir çok isimsiz kahramanlar vardır.  Bu isimsiz kahramanların arasında bir de Eğitimci-Yazar Köy Enstitüsü kurucularından Fikret Madaralı'dır. Geçmiş yıllarda, Yalova denilince Kaymakamdan sonra belleklere kazınan isimlerden biri Madaralı Vakfı ve o’nun kurucusu Fikret Madaralı’dır.  Yalova kamuoyu pek tanımasa da, dillendirilmese de Yalova’nın gerçek kahramanları halkın gönlünde yaşamaya devam edeceklerdir.

Atatürk’ün Çoban Mustafa’sı ve Fikret Madaralı  ile Yalova’da tanışmam 1970'li yılların başında olmuştu. Üstelik her ikisi ile birlikte yanyana sohbet ederken onlara ellerimle kahve yapıp, nasihatler almış ve sohbetlerine tanıklık etmiştim. Çoban Mustafa (Mustafa Demir) ile Fikret Madaralı arasında birçok ortak yön vardır. Her ikisi de Atatürk'ü tanımış ve aynı zamanda her ikisi de Bulgaristan'dan çocuk yaşlarda Türkiye'ye gelmişlerdi. Fikret Madaralı 1908'de Bulgaristan’ın Şumnu'ya bağlı Madara Köyünde, Çoban Mustafa ise 1918 Yılında Bulgaristan’ın Varna kentinde dünyaya geldikten kısa bir süre sonra ülkemize gelmiştir. 

İşte bu köşe yazımda Yalova’nın değerli bir Çınarı olan Fikret Madaralı'yı sizlere hatırlatmak istiyorum. Fikret Madaralı 1908'de Bulgaristan’ın Şumnu'ya bağlı Madara Köyünde dünyaya geldikten sonra, Genc Cumhuriyetin bir öğretmeni olarak Köy Enstitülerinin kurulması ve yaşatılması için yoğun uğraşlar verdi. 85 yaşındayken, 2 Aralık 1993 yılında Yalova’da yaşamını yitirirken hayatının son 40 yılını da Yalova’da yaptığı önemli çalışmalarla geçirdi.

Fikret Madaralı, Nazım Hikmet'le Tanışıyor..

Fikret Madaralı Bulgaristan'dan geldiği yıl dindar amcasının yanına gitti. Amcası Fikret Madaralı'yı İmam Hatip Okuluna yazdırdı. Fikret Madaralı çocuk yaşlarda felsefeye oldukça düşkündü. Birgün İmam hatip okulundaki felsefe öğretmeni Sadri Ertem, Fikret Madaralı'yı "Resimli Ay" dergisinin binasına götürdü. Burada şiirlerini severek okuduğu Nâzım Hikmet ile tanıştı ve o günden sonra her cuma onu dinlemeye gitti. ve hayata bakış açısıda değişti. Aynı dönemde Darüşşafaka'nın öğretmen sınıflarına katılarak öğretmenlik dersleri almaya başladı. Sonrasında ise İstanbul Öğretmen Okuluna kaydoldu ve öğretmen olarak mezun oldu.

Fikret Madaralı ve Köy Enstitüleri…

Fikret Madaralı. 1930 yılında, Samsun’un Çukurbük köyünde 7 yıl öğretmenlik yaptıktan sonra, tercihini Köy Enstitülerinden yana kullandı. 1937 yılında Edirne Karaağaç’ ta bir eğitmen kursunun açılmasını sağladı. 14 Ekim 1938’ de aynı binada bu kez “Köy Öğretmen Okulu” kuruldu. Buranın genç öğretmeni Fikret Madaralı’ydı. Askerliklerini çavuş ve onbaşı olarak yapmış gençler, 9 aylık bir hazırlama döneminden sonra köylere yollandılar. İşte bu gençlerin başında Fikret Madaralı vardı.  Madaralı o günleri şöyle anlatıyordu:  “Tümü Trakya’ nın köylerinden gelmiş 83 yanık yüzlü, ürkek bakışlı çocuklar. Yoksullukları anlatılacak gibi değil; Sofralarında ak ekmeği, eti ilk kez burada görüyorlar. Öğlene kadar kültür derslerinde, öğleden sonra işlik çalışmalarındalar. Köy çocuklarını eğitmek için, yine kendi içlerinden bir nesil yetişiyordu. Çalışmalarının henüz başında Atatürk’ün ölümüyle sarsıldık. Günlerce yaşlı gözlerle giriyoruz sınıflara…” İşte aşağıdaki fotoğrafta Fikret Madaralı o dönemdeki öğrencileriyle birlikte görülüyor. 

fikret madaralı

Fikret Madaralı  Köy Enstitülerinde, 1946 yılına kadar görev yapmaya devam etti. 1946’da kurulan Recep Peker kabinesi ile Millî Eğitim Bakanlığında Hasan Ali Yücel görevden alındı.  Bu değişikliğin ardından Köy Enstitüleri kurucusu İsmail Hakkı Tonguç’da görevinden alındı. Daha sonraki süreç de Fikret Madaralı’da görevinden alınarak hakkında soruşturmalar açıldı.1949’da çıkartılan 5541 sayılı yasa ile enstitülerin kavramı değiştirildi ve sonrasında ise tamamen kapatıldı. Aşağıdaki fotoğrafta da Fikret Madaralı Köy Enstitüsünden son kez mezun olan öğrencilerliyle birlikte görülüyor.

fikret madaralı

Madaralı Yalova’yı Tercih Etti…

Fikret Madaralı Köy Enstitülerin kapanmasının ardından 1950 yılından itibaren Yalova’da yaşamayı tercih etti. Yazdıklarından ve düşüncelerinden ötürü onu sürekli izlediler. Sonra meslekten ayırdılar. Darbeler döneminde defalarca gözaltına alındı. Yalova’nın İlk traktörünü de kazandığı parayla satın alıp Yalova’nın köylülerin hizmetine sundu. Halkına sağlam bağlarla bağlıydı. Fikret Madaralı toprakla meşgul olup, Yalova’nın yoksul köylülerine fide dağıtırken, bir yandan da edebiyatla ilgili çalışmalarını sürdürüyordu. Kitaplar yazmaya, seminerler vermeye başladı. 1960 yılında Çiftlikköy ilçesinde deniz kenarında bulunan arazisini parselleyerek, bu arazideki arsaları öğretmen arkadaşlarına rayiç bedelin altında sattı. Ve günümüzde "Öğretmenler Sitesi" oluştu.

Madaralı eşi ile Birlikte Köylerde Çalışıyor.. 

Fikret Madaralı boş durmuyor, yazmaya ve Yalova köylüsüne yardım eli uzatmaya devam ediyordu. Eşi Fethiye Madaralı’da Yalova'nın köylerinde biçki dikiş kursları açtı. Çocukları olmayan Madaralı çifti, çocuk sevgisini Yalova’da kurdukları “Yalova Madaralı Vakfı” aracılığıyla Yalova’daki yoksul köylü çocuklarına burs vermeye başladılar. Yüzlerce köylü çocuğu bu burslarla yetişti. Mesleğini, yurdunu çok seviyordu. Kendisini yakından tanıyanlar da bu özelliklerini bilir, Yalova’nın bir çok köyünde tanınırdı. Yalova’da kendini toprağa adadı. Yalova’da kitaplar yazmaya başladı. Türk Köyleri, Top Patladı Oruç Bozuldu, Tonguç Işığı, Ceviz Diken 150 Yıl Yaşar gibi eserlere imza attı.

Fikret Madaralı ve Yalova …

Fikret Madaralı,son nefesini verinceye kadar,  el çantasında sürekli cevizle gezerdi. Yeni tanıdıklarına çıkarır bir ceviz verir “Bunu müsait bir yere dikiniz. 8-10 yıl sonra size çok şeyler verecek' diyerek, cevizin ağacının, yaprağının, kabuğunun faydalarını sayar 'Sadece kargaların diktiği cevizlere kalmayalım. Bu zahmetsiz nimetten b ol-bol istifade edelim' diyerek mini konferansını sürdürürdü. Yalova’da o yıllarda toplu taşımacılık belediye otobüsleriyle gerçekleştiğinden Madaralı, otobüslere binerek Yalovalı yolculara ceviz konusunda konuşmalar yaparak ceviz dağıtır ve bu cevizin dikilmesini isteyerek Ceviz’in faydasını anlatırdı. Madaralı, haftanın 3-4 günü sabah erken kalkar Yalova İskelesinden kalkan Sirkeci Vapuruna binerek yolculara ve ürünlerini İstanbul pazarlarına götüren Yalovalı köylülere ceviz dikmenin faydalarını tek tek sıralardı. Madaralı bu yöntemini daha sonra İstanbul’daki belediye otobüslerinde ve diğer kentlerdeki toplu taşımacılık yapan araçlarda gerçekleştirdi.

Fikret Madaralı ve Ceviz Dikme Kampanyaları..

1985 yılında Cumhuriyet Gazetesinde muhabirliğe başladığım dönemde işyerime gelen ve bu çalışmasından söz ederek haber yapmamı isteyen Fikret Madaralı, ceviz dikmenin faydalarını ve neden böylesi bir çalışma başlattığını bana şöyle aktarıyordu. “ Kamuoyunda.’ Ceviz diken ölür!’ diye bir söz dolaşır. Bu sözün yanlışlığını kanıtlamak için uğraşıyorum. Köylüler,.ölürüm diye ceviz dikmekten kaçınıyorlar. Bende onlara bakın ben yıllardan beri ceviz dikiyorum. Ölmedim.Ceviz soframıza katıktır, mobilyamıza kütüktür. Ceviz, yaşlılara, gençlere, özellikle çocuklara ilaçtan öte yararlı bir besindir. Cevizin kütüğü dışa satılır, içi döviz getirir” diyordu.

fethiye madaralı

Türkiye’nin En Seçkin Edebiyat Ödülü Yalova Madaralı Vakfından…

Fikret Madaralı’nın Cumhuriyetin 50. yılında 1973 yılında Yalova’da kurduğu “Madaralı Vakfı” 1974 yılından itibaren Edebiyatçılara ödül vermeye başladı. İlk Madaralı Roman Ödülü de 1974 yılında Yaşar Kemal’in yazdığı  Demirciler Çarşısı Cinayeti adlı romanına verildi. İlk kez romancılara ödül verilmesi Yalova Madaralı Vakfının tanınmasına da neden olmuştu. Bir sonraki yıl, Madaralı Roman Ödülünün kime verileceği aylar öncesinden tartışılmaya başlanmış ve yazarlar bu ödülü alabilmek için de büyük bir uğraş vermeye başlamışlardı.  Madaralı Roman Ödülü, her yıl, bir önceki yıl basılmış romanlardan birine verilirdi.; Köy Enstitüleri'nin kuruluş yıldönümü olan 17 Nisan'da ödül sahibi de açıklanırdı. Madaralı Roman Ödülü alanlar ise şöyleydi.

Madaralı Rıoman Ödülünü Kazanan Yazarlar…

1974-Yaşar Kemal, Demirciler Çarşısı Cinayeti: 1975-Abbas Sayar, Can Şenliği: 1976-Talip Apaydın, Tütün Yorgunu.1977-Ömer Polat, Dilan.1978-Aziz Nesin, Yaşar Ne Yaşar, Ne Yaşamaz..1979-Aysel Özakın, Alnında Mavi Kuşlar. 1980-Adalet Ağaoğlu, Bir Düğün Gecesi.1981-Oktay Rıfat, Danaburnu.1982-Rıfat Ilgaz, Yıldız Karayel.1983-Sulhi Dölek, Kiracı.1984-Orhan Pamuk, Sessiz Ev. 1985-Mehmet Eroğlu,Issızlığın Ortasında.1986-Ayla Kutlu, Bir Göçmen Kuştu O..1987- Ödüle Değer Eser Bulunamadı.1988-Öner Yağcı, Turnalar.1989-Şemsettin Ünlü, Toprak Kurşun Geçirmez.

Fikret Madaralı’nın Son Yılları…

85 yaşında hayatını kaybeden Fikret Madaralı ile gazeteciliğe başladığım yılardan son nefesini verdiği 1993 yılına kadar sık sık görüşür, kimi zaman el yazısına yazdığı yazıları daktiloya çekmem için bana getirirdi. 1989 yılında yılında kardeşi Arif Madaralı 76 yaşında Çiftlikköy'deki evinde hayatını kaybedince tek başına çaresiz kalmıştı. O sabah yanıma gelerek kardeşinin öldüğünü ve bunun kamuoyuna duyurularak haber yapmamı istediğinde kendisi çaresiz, yılgın ve son derece üzüntülü ve hastaydı.  "Yalnız kaldım Faruk, bende ölürsem Vakıf sahipsiz kalacak. Gel, bu Vakfa sen sahip çık, sana devredeyim”  dedi. Çok şaşırdım ve böylesi bir sorumluluk almaya hazır olmadığımı kendisine ilettim 1990 yılında Madaralı Vakfı ödül veremedi. Sonrası ise zaten hiç olmadı. Kardeşinin ölümünden sonra da, önce Madaralı Vakfı, sonrasında ise kendisi aramızdan ayrılarak yok oldu...

Fikret Madaralı’yı Tarih Yazmaya Devam Edecek..

İşte, Yalova’nın bir dönemine damgasını vurmuş olan Fikret Madaralı’nın yaşam kesitinden sizlere kısa bilgiler aktardım. Elbet, yaptıkları sadece bunlar değildir. Ancak şu var ki, Fikret Madaralı, Yalova’da unutulmuş olsa da gerçek tarihçiler, ‘o’nu yazmaya ve anmaya devam edecektir. Diğer bir gerçek ise Fikret Madaralı’nın Yalova’ya bir çok siyasetçiden daha fazla katkı sunduğudur. Bir çok siyasetçi bir gün unutulup gidecek, ama Fikret Madaralı yaptıklarıyla asla unutulmayacaktır....

1 Yorum

Yorum Gönder

Lütfen tüm alanları doldurunuz!