Heykelimi İstiyorum
Heykelimi İstiyorum
17 Eylül 2007 Pazartesi 01:00:00

Yalova Cumhuriyet Meydanındaki Dev Atatürk Heykeli, doğrusunu söylemek gerekirse bana sürekli güç verirdi. Atatürk, Cumhuriyet ve Laikliği benimsemeyenlere ise sürekli bir korku üretirdi sanki Cumhuriyet meydanından o heykeli ile. Heykelimiz, bir milletin uyanışını, Anadolu’nun ayağa kalktığını anlatıyordu.

Bir zamanların Yalova’sının kartpostallarını süslemişti o dev Atatürk Heykeli. Karayolundan Yalova’ya gelenleri ilk olarak o karşılar ve adeta “Yalova’ya hoş geldiniz” derdi. Yalova’nın bir dönüm noktası olan 17 Ağustos Depremine kadar, Yalova’nın bir sembolü olarak kalmıştı zihinlerde.

 

Yalova’yı bir cennet bahçesi haline getiren Atatürk, Yalova’nın giderek yozlaşmasına tanık olmamak için gözleri denize bakıyordu! Denize yüzü dönük olduğundan, Yalova’ya ve kendisine yapılan ihanetleri göremedi!

 

Atatürk heykeli 17 Ağustos gecesi 7,4 şiddetindeki depreme bile dayanmıştı. 17 Ağustos sonrasında bir gece vakti, şehir ve insanlar uykudayken saatler tam 24.00 gösterdiğinde yerinden sökülmüştü. İşte o gece, yüreğimden bir şeylerin koptuğunu hissetmiştim Cumhuriyet meydanında.

 

O gece derin bir sessizlik hüküm sürüyordu Cumhuriyet meydanında. Vinçlerin çıkardığı gürültüler bile o sessizliği bozamamıştı. Sessiz kalmıştık o gece. Sessiz kalmamız beklide acılarımızın henüz taze olmasıydı. O gece bir şehir ve insanları uyuyordu! Çadır kentlere, prefabrik konutlara tez gelmişti haber: “Duydunuz mu? Atatürk Heykelini de kaldırmışlar!”.

 

Heykel Neden Kaldırıldı?
1966 yılında yapılan Heykelin 5 yıl önce kaldırılma kararı da tam bir muamma. Gerekçelerden biri, Kent meydanında trafik akışına engel olması ve alt yapı çalışmalarını engellemesi.

 

Atatürk Heykelini Türkiye’nin en ünlü heykeltıraşlarından biri olan 1942 Yılında Çorlu'da doğan ve 31 Aralık 1995 günü yaşamını yitiren, Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nde uzun yıllar Öğretim Üyeliği yapan Haluk Tezonar yapmıştı.

 

Yalova Atatürk Anıtı, Anadolu Devrimi’nin bir yansıması olarak tasarlandı. Atatürk’ün havaya kaldırılmış sağ kolu, insanlarımıza çağdaşlığa yönelik yapılan bir çağrıyı anlatıyordu.

 

Çok ilginçtir ki, ünlü heykeltıraşın 1995 yılının son günü yaşamını yitirmesinden sonra da çeşitli iddialar ortaya atıldı. Hatta Cumhuriyet meydanındaki Heykelin kaldırılması için İstanbul’da bile kampanyalar açılmıştı.

 

Ünlü Heykeltıraşı, Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar üyesi olmasını gerekçe gösterenler bile olmuştu. Hatta Heykel’in Atatürk’ü ve Cumhuriyeti yansıtmadığı, derhal imha edilmesi gerektiği dile getirilmişti.

 

1998 yılında Hürriyet Gazetesinde Yalçın Bayer’in köşesine bir mektup gönderen İstanbullu Mühendis Vedat Kanoğlu, Yalova’daki heykelin Atatürk'le ilgili hiçbir ilgisi olmadığını belirterek şöyle konuşuyor;
“Heykelin, korkunç bir pençe şeklini almış elleri, haşin bir yüz ifadesi ve son derece kaba bir vücut yapısı ile karşısındaki rakibini yerden yere vurmaya çalışan bir pankreas güreşçisine benzetilmiş. Bu heykel Atatürk'e yapılmış somut bir saygısızlık örneği olup, Atatürk'ü hiçbir kimsenin böyle çirkin bir şekilde tasvir etmeye hakkı yoktur. Bu çirkinlik örneği heykelin bir an önce kaldırılıp imha edilerek, yerine Atatürk'e yakışır bir heykelin -Samsun'daki gibi- dikilmesini, arzu etmekteyim”.

 

Çok ilginçtir ki bu yazı yazıldıktan ve araya 17 Ağustos Depremi girmesine rağmen kısa bir süre sonra kaldırılmıştır.

 

Atatürk Heykelinin kaldırılmasından sonra internet ortamında da Heykelin kaldırılmasına tepkiler Yalova dışında da giderek gelişmiş. İşte bu tepkilerden biri:
“İstanbul'dan vapurla Yalova’ya gelenleri Atatürk Heykeli ‘Hoş geldin genç, nereye bakalım yolculuk?’ diyen görkemli bir Atatürk heykeli karşılardı. ‘Farkındayım delikanlı, senin hayatın da b.ktan. Ama daha da berbatını gördük biz, eğilme oğlum, delikanlı ol, yıkılma!’ diyen öyle bir baba bir heykeldi. O heykeli depremden sonra kaldırdılar. Onun yerine en ucuzundan bir heykel diktiler. Yazısız, karikatür gibi bir şey”.

 

Sözünü Tut Başkan
Şimdi bu kentin insanları, çadır kentlerden, prefabrik konutlardan çıkarak acılarından sıyrıldı ve inadına heykelsiz olan Cumhuriyet meydanına “HEYKEL” diye hitap ediyor.

 

Heykelsiz Cumhuriyet meydanında, insanlarımız inadına buluşma yeri olarak “HEYKEL” i gösteriyorlar. Minibüslerin camlarında şimdi inadına olmayan “HEYKEL” tabelası asılıyor.

 

Şimdi Buradan Belediye Başkanı Sayın Binicioğlu’na sesleniyorum: “Sayın Başkan, seçim öncesinde, vaatleriniz arasında Heykeli eski yerine getireceğim diye konuşmuştunuz. Seçim sonrası CNBC TV’de canlı yayına çıkıp, burada da bir kez daha Heykeli mutlaka eski yerine getireceğinize dair Yalova’ya söz vermiştiniz. Şimdi lütfen bu sözünüzü tutunuz”.

 

Bu kentin İnsanları Heykeli benimsedi, özümsedi ve onsuz yapamıyor artık! O nedenle; bir kez daha buradan haykırıyoruz…

 

Heykelimizi Geri İstiyoruz!

0 Yorum

Henüz Yorum Yapılmamıştır.! İlk Yorum Yapan Siz Olun

Yorum Gönder

Lütfen tüm alanları doldurunuz!