Linetasarim JETFİKO

Yalova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Niyazi Eruslu, Yalova Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Üyelerine Üniversite kurulma çalışmaları hakkında bilgi verirken TİGEM Arazisi üzerine inşa edilecek Yalova Üniversitesinin Miami Üniversitesine benzeyeceğini tekrarladı.Kendisini dikkatli bir şekilde dinledikten sonra bazı sorularda yöneltip, Üniversite’nin geleceği hakkında somut bilgiler almaya çalıştım. Dünyanın en eski ve en nitelikli Üniversitesi olan Miami Üniversitesinin en belirgin özelliği ise; Temiz enerji sistemleri ve projeleri üreten dünya çapında önemli bir merkez oluşudur. Ayrıca bu konuda Dünyanın en önemli otoritesi olarak görülün Miami Üniversitesi’nin Temiz Enerji Enstitüsü Kurucusu ve Bölüm Başkanı da  Prof. Dr. Nejat Veziroğlu’dur. İşte Eruslu Hoca’nın vurgusunu yaptığı Miami Üniversitesi bu nedenle beni Yalova’nın geleceği açısından umutlandırmıştır.

Rektör Eruslu’nun Ufku, Kasaba Siyasetçilerini Aşar mı?
Yalova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Niyazi Eruslu’yu dinlerken O’nun ufku ve hayaline hayran kaldığımı söyleyebilirim. Bugüne kadar Eruslu Hocanın beni en çok etkileyen en anlamlı sözü “Biz Yalova  Kamuoyu ne derse onu uygulayacağız. Kamuoyu yaptığımız işlerde yanlış varsa ve doğrusunu gösterirse hemen yanlışımızdan döneriz” oldu. Eleştiri ve özeleştiriyi önyargısız bir şekilde kabul etmesi muhaliflerini dikkatle dinlemesi ve ikna çabaları kayda değer bir yaklaşım olarak dikkat çekti. Eruslu Hoca, Miami Üniversitesinden örnekler verirken, TİGEM’de tarım arazisi vasfını yitirmiş bin dönümlük alana yapılacak çalışmalar hakkında bilgi verdi. Üniversitenin dışında aynı alana bazı sosyal tesisler ve yaşam alanlarını zenginleştirecek yapılanmaya gidileceğini ve asla kıyı kenar çizgisine tecavüz etmeyeceklerini belirterek TİGEM’deki doğal yapıyı koruyacaklarını vurgulaması da kayda değer açıklamalardı.

Miami’ye Minübüsle mi Gideceğiz?
Sayın hocamız Eruslu,  TİGEM’de kurulacak Üniversitede en az 10 bin nitelikli öğrencinin okuyacağını söyledi. İşte bu söylem açıkçası beni kaygılandırdı. 10 bin öğrenci kısaca burada görev yapacak öğretim elemanları, öğrenci çevresi ile birlikte yaklaşık 20 bin kişi demektir. Bu 20 bin kişinin ulaşımı nasıl olacaktır. Yalova’nın alt yapısı ortada. Caddelerin her iki tarafında yapılaşmalar olduğu için bu caddeleri genişletmek mümkün görünmüyor. Toplu taşımacılıkta Afrika ülkelerini aratmayan ve halen Dünya Sağlıklı Kentler Birliğine üye olup ta Minibüsle toplu taşımacılık yapan tek kent olan Yalova’da, bu bağnaz yapı nasıl kırılacak? Hadi Üniversite’nin toplu taşıma yapmak için devreye soktuğu Kitle ulaşım aracı olarak birkaç otobüs alındı diyelim, işte şuraya yazıyorum bu hayata geçtiği gün ortalık kan gövdeyi götürür. Buna ne bizim kasaba politikacılarımız nede kasaba sivil toplum örgütlerinin yöneticileri izin verir! Çünkü, Yalova’daki siyasetçiler,yöneticiler her şeye tahammül ederlerde oy kaybetme kaygısına asla tahammül etmezler.

Hoca Amerika’yı Örnek Aldı Ama Kendisi Yalova’ya Fransız…
Buraya açıkça yazıyorum ki, ilerde daha net anlaşılsın. Sayın Eruslu Hoca’nın ufku bizim Yalova’daki bazı siyasetçi-dernekçi tayfasının hayalini bile süsleyemez. Yalova Üniversite’nin Miami’ye dönüşmesi ancak bir bütünsellik içinde gerçekleşir. Yani demem o ki, Yalova’yı yönetenler, yön verenlerin de ufku ve hayali açık olması gerekmektedir. Aksi halde TİGEM’de Bir Miami, hemen onun burnunun dibinde 200 bin nüfuslu koca bir Küba mahallesi ortaya çıkar. TİGEM’e Üniversite yapılmasının ardından aynı alana Üniversite öğrencilerin ihtiyaçlarını karşılayacak bir Alışveriş Merkezinin kurulduğunu düşünün ki, yine kasaba siyasetçileri ortaya çıkar ve sözüm ona Mahalle bakkalını savunmak için bu alışveriş merkezine de karşı çıkar ve öğrencileri de Laz Bakkal’dan alışveriş yapmaya zorlarlar. Yalova, kabuğunu bu nedenle çok zor kırar. Sayın Hocamız Eruslu Yalova’yı tanıdıkça Fransız olmaktan kurtulup bu gerçeklerle yüzyüze gelmeyi de öğrenecek…

Miami Gerçeği ve Yalova….
Sayın Eruslu’nun söylediklerini ciddiye almak istiyorum açıkçası En büyük Arzum da Yalova’nın Miami Üniversitesini örnek alması oldu ama bu bana açıkçası hiç inandırıcı gelmedi. Yazımın başında vurguladığım gibi Dünyanın en eski ve en nitelikli Üniversitesi olan Miami Üniversitesinin en belirgin özelliğinin; Temiz enerji sistemleri ve projeleri üreten  dünya çapında önemli bir merkez oluşu olduğunu yazdım. Miami Üniversitesinin bu nedenle beni Yalova’nın geleceği açısından umutlandırdığını vurguladım.Ama açıkçası karamsarım. Nedenine gelince sayın Rektörün Yardımcısı, Prof. Dr. Filiz Karaosmanoğlu Aksa’nın kurmak istediği Kömür yakıtlı Termik Santralin en hızlı savunucularından. Üstelik bu düşüncesini de YTSO’nde açıkça vurguladı. Kaldı ki, Prof. Dr. Filiz Karaosmanoğlu 3 yıl önce Yalova belediyesinin daveti üzerine geldiği ve “Aksa ve Termik Santral”konulu sempozyum da İthal Kömür Yakıtlı Kömür Santralinde yerli Kömür’ün kullanılmasından yana olduğunu söylemiş bir akademisyen ve şu anda da Rektör Yardımcısıdır.

Miami, Miami’ye Karşı mı Olacak…
Hal böyle olunca; Yalova Üniversitesi Temiz enerji sistemleri ve projelerini dünya çapında yaygınlık kazandıran Miami Üniversitesini karşısına almayacak mı? Ya da iki üniversite arasındaki nitelik farkı ne olacak. Daha açık bir ifadeyle; Miami Üniversitesi Temiz Enerji Enstitüsünün savunduğu ve hayata geçirdikleri arasında temel farklılıklar bulunmaktadır. Miami Üniversitesi Hidrojenden enerji elde edilmesini savunmakta ve bu konuda titiz çalışmalar yürütmektedir. Çünkü bu sistemde, su buharı dışında çevreyi kirletici ve sera etkisini artırıcı hiçbir gaz ve zararlı kimyasal madde üretimi söz konusu değildir. Hidrojen gazı farklı yöntemlerle elde edildiği gibi su, güneş enerjisi veya onun türevleri olarak kabul edilen rüzgar, dalga ve biyokütle ile de üretilebilmektedir.

Sonuç olarak; Eruslu Hocanın Miami Projesini izlerken anlattıkları, söylemleri bu nedenle inandırıcı bulamadım. Yapılması gereken ancak Yalova’da hayata geçemeyecek projeler olarak hafızama kazındı.Çünkü söylem ve eylem arasında önemli farklılıklar yaşanacağı da açık. Bir kaç yıl sonrasını düşünüyorum da TİGEM’deki Miami Üniversitesinde öğrenim gören 10 bini aşkın öğrencinin Üniversite kampusünde Kömür Santralinin tozunu soluduklarında herkese söyleyecekleri birkaç söz olacaktır...

İşte bütün mesele de o sözü hazmedebilmektir...