Paşabahçe Vapurundan Mektup...

Biz, üç kardeştik; Yalova- Adalar- İstanbul seferlerini yapan Paşabahçe, Fenerbahçe ve İnkilap Vapurları. Yarım asırdan fazla Yalova halkına, üreticisine, çiftçisine, işçisine, memuruna kadar herkesimi sabahın ilk ışıklarından gün bitimine kadar yıllarca sizleri Marmara denizinin mavi sularında şarkılar eşliğinde Adalar’a ve İstanbul’a ulaştırdık. Üç kardeşin en büyüğü bendim. Benim küçüğüm Fenerbahçe, Inkılap ise en küçüğümüzdü.

Türkiye’ye ilk kez 1 Ekim 1952 günü geldim. O günkü Cumhuriyet Gazetesi’nde gelişim şöyle duyuruldu. “Paşabahçe vapuru dün İstanbul limanına geldi. Taranto tezgahlarında inşa edilen gemi 1.700 yolcu kapasiteli ve saatte 18 mil sürat yapabiliyor. ‘Paşabahçe Tekmil Adalar ve Yalova arasında sefer yapacaktır.” yazıyordu.  İlk seferimi de Yalova’ya 13 Ekim 1952 yılında yapmıştım. O günde “ Paşabahçe’nin seyir tecrübesi dün yapıldı. Seyir esnasında basın mensupları da hazır bulundu. Seyir tecrübesi Yalova’ya yapıldı: ‘Köprü-Adalar’ arası 35 dakikada, ‘Köprü-Yalova’ arası 90 dakikada kat edildi.”yazıyordu.

21 Ekim 1952 tarihli Cumhuriyet Gazetesi’nde; “22 Ekim 1952 tarihinden itibaren; ‘Köprü-Adalar-Yalova’ hattının seferlerine ilaveten Paşabahçe vapuru da eklenecek. Paşabahçe; ‘Hususi Gezi Sür’at Postaları’ adı ile çalışmaya başlayacak. Şimdilik taleplere göre muvakkat bir seyir tarifesi tatbik edilecektir. Vapurun bar kısmında hafif alkollü içkiler bulundurulacak, yolcular için ayrı okuma ve oyun salonları da hazırlanacaktır. Sinema için de tertibat alınmaktadır.” yazıyordu.

10 gün sonra da gazeteler “İstanbul-Bursa yolcuları özellikle Paşabahçe’yi tercih etmeye başladılar. Vapur tam kapasite doluyor. ‘Adalar-Yalova’ arası bağlantı da Paşabahçe sayesinde hızlandı.” yazıyordu. Zaten 1 yıl sonra da 1953 yılında diğer kardeşim Fenerbahçe, Yalova Adalar- İstanbulsseferlerine başlamıştı.

Son seferimi de zaten siz Yalovalılar biliyorsunuz . Hiç unutmuyorum tarih 16 Ekim 2007 idi. Son kez Yalova İskelesinden uzaklaştığımda, yanımda tek bir Yalovalı yoktu. Kimse o gün benim arkamdan el sallamadı. Oysa o gün bende hiç yolcu olmasa da koskocaman bir Yalova tarihi bulunuyordu. Ama yalnız bıraktınız. sahip çıkmadınız.Tüm bunlar yetmezmiş gibi sabahları ilk seferim olan 06.10 seferimde Yalova iskelesinden ayrılırken çıkardığım “ Vuuuuuuup “ düdüğünden rahatsız olduğunuz için beni şikayet bile ettiniz.

Oysa; sizlerin çocukluğu, gençliği vapur sesini dinleyerek geçmişti. Güvertemde aşık olup sevdiğinizle evlenip, en güzel sohbetleri burada yapmıştınız. Nice ayrılıklara, buluşturmalara imza atmıştım. Yaz kış, en kötü şartlarda bile sizleri taşımış, kiminizi Üniversiteye, kiminizi de işyerinize, kiminizi de sevdiklerinize kavuşturmuştum. Nerden bilebilirdim ki, Vapur düdüğüne yabancı, vapur sevgisinden yoksun insanların giderek etkin olduğu Yalova’daki bu değişimi.

vapur

Hani sizlere, Biz, üç kardeştik; Yalova- Adalar- İstanbul seferlerini yapan Paşabahçe, Fenerbahçe ve İnkilap Vapurları olarak demiştim ya. Inkilap’ın başına Yalova’da neler geldiğini sizler biliyorsunuz. Aynı şeyin benim başıma geleceğini de düşünüyordum. Ama Sağolsun İBB başkanı Ekrem İmamoğlu bana da sahip çıktı. Müze olarak yeniden Marmara Denizinde özgürce yol alacağım.

Diğer kardeşim Fenerbahçe ise; İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Koç Holding Başkanı Rahmi Koç arasında protokol imzaladılar. Protokole göre kardeşim Fenerbahçe, Haliç Tersanesi’ndeki bakım işlemlerinin ardından Koç Müzesi kıyısındaki yerini aldı. Beni soracak olursanız. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun talimatıyla beni İBB Şehir hatlarına katmak için restorasyon çalışmaları sürüyor.  Hem müze olarak hem de  vapur olarak Yeniden Marmara denizinin mavi sularıyla yeniden buluşacağım.

Son günlerde Yalova’da sosyal medya’da benimle ilgili bazı paylaşımlar yapılıyor. Paşabahçe Vapuru ilk seferini Yalova’ya yapsın diye. Bize, 3 kardeşe sahip çıkmayan Yalova’ya neden geleyim!. Hele en küçük kardeşimize yapılan işkenceler sonrasında.  Jilet olması, parçalanması bir cinayet değil mi? Oysa ilk zamanlar ne kadar umutlanmıştık. En küçük kardeşimiz inkılap, bir müze olarak Yalova sahillerini süsleyecek. Nişanlı çiftler, evliliğe giden ilk adımlarını İnkılap’da atacaklardı.

Çok iyi niyetle dönemin Yalova Belediye Başkanı Barbaros Binicioğlu’nun Yalova’ya getirdiği Inkılap vapurunu, sonraki Yalova Belediye Başkanı Yakup Koçal, ucubeye çevirdi. Daha sonraki Yalova Belediye Başkanı Vefa Salman’da parçalayarak jilet yapmadı mı?  Kardeşim İnkılap’ı Yalova’da parça parça ettiler. Üstelik Yalova’daki STK’lar, partiler de bu koroya eşlik ederek İnkılap batırılsın bu ucubeyi istemiyoruz, jilet yapılsın  diye haykırmadılar mı?

Haa birde son günlerde Biz üçkardeşlerin yerini alan IDO feribotları Yalova’ya 60 TL, Bursa’ya 50 TL’ye gidiyormuş. Oysa biz sizleri üç kardeşler olarak bir tost- ayran parasına yıllarca istanbul’a taşımıştık. Üstelik tonlarca meyve ve sebzelerini ücretsiz olarak taşımıştık. Şimdi çağrıda bulunuyorsunuz. Yıllarca bizleri küçük gördünüz, hor kullandınız. Düdüğümüzden şikayetçi oldunuz.

Son seferimizi yaparken iskeleden tek bir kişi bile uğurlamadınız. yarım asır sizlere hizmet ettikten sonra bu mu bizlere gösterdiğiniz vefa! Hiçbirimize sahip çıkmadınız. Dahası en küçük kardeşimiz inkılap’ı Yalova iskelesinde linç ederek parçalara ayıdınız. Şimdi bizleri çağırıyorsunuz Yalova’ya. Çekin elinizi bizlerden. Bırakın peşimizi..

İstenmeyen ve  toplumsal lince uğradığımız Yalova’ya artık gelmek istemiyoruz. Bizler, bizlere ve kardeşlerimize sahip çıkan güvenli bir limandayız artık...

0 Yorum

Henüz Yorum Yapılmamıştır.! İlk Yorum Yapan Siz Olun

Yorum Gönder

Lütfen tüm alanları doldurunuz!