Sefa Kutluay’la söyleşi
Sefa Kutluay’la söyleşi
Yalova ve Kirlenen Siyaset
19 Ocak 2018 Cuma 10:40:37
Yalova’nın tanınmış yüzlerinden biri olan ve yaklaşık 40 yıldan buyana Yalova –Bursa karayolunda benzin istasyonu işleten YTSO eski Meclis Başkanlarından Sefa Kutluay’la yaptığımız söyleşide Yalova’da kirlenen siyasetin nedenlerini ve hangi boyutlara geldiğini ele aldık
Bugüne kadar siyaset dışı kalan, değişik partilerden teklif almasına karşın siyasetin dışında kalmaya özen gösteren Kutluay” Günümüzde siyaset birer meslek olarak tanımlanıyor. Ben işimi yapmayı tercih ettim. Çünkü siyasetle ticaret asla yan yana yürünecek bir şey değildir. Günümüzde bu yapılsa da bu etik değil. Ya siyaset ya ticaret. Ben ticareti tercih ettiğimden dolayı sürekli siyasetin dışında kaldım. Siyasetle ticaretin yan yana yürünemiyeceğini 1990’lı yılların başında gördüm." diyor
YTSO eski Meclis Başkanlarından Sefa Kutluay, ezber bozan açıklamalarda bulunurken günümüzde siyasetin paranın gücü temelinde yapıldığını vurgulayarak,, Siyaset ve Ticaretin yanyana olamıyacağını ancak siyaset ve ticaretin bir arada yapıldığını, siyasetçinin etnik yapı yada yaşam tarzlarına göre belirlendiğini belirterek, Yalova’da siyasetle birlikte sosyal doku ve yapının da eş zamanlı olarak kirlendiğini, bu kirliliğin en önemli nedenlerinden birinin Yalova’nın eşrafının olmaması olduğunu söylüyor
Yalova’da nitelikli insan sayısıyla birlikte esnaflarında kaybolup gittiğini, meslekleriyle özdeşleşen esnafların artık Yalova’da kalmadığını, bireysel çıkarların toplumsal çıkarların önüne geçtiğini belirten Kutluay, sorularımıza içtenlikle ve çarpıcı açıklamalarda bulunuyor. İşte Kutluay'ın o açıklamaları
“Siyasetin dışında kaldım, çünkü ticareti tercih ettim”
Bugüne kadar siyaset dışı kalan, değişik partilerden teklif almasına karşın siyasetin dışında kalmaya özen gösteren Sefa Kutluay” Günümüzde siyaset birer meslek olarak tanımlanıyor. Ben işimi yapmayı tercih ettim. Çünkü siyasetle ticaret asla yan yana yürünecek bir şey değildir. Günümüzde bu yapılsada bu etik değil. Ya siyaset ya ticaret. Ben ticareti tercih ettiğimden dolayı sürekli siyasetin dışında kaldım. Siyasetle ticaretin yanyana yürünemiyeceğini 1990’lı yılların başında gördüm” dedi.
“Günümüzde siyaset'in temelinde paranın gücü yatıyor”
Günümüzde siyasetin, etnik yapı yada yaşam tarzlarına göre yapıldığını vurgulayan Kutluay “ Günümüzde ne yazikki insanlar bu yapılar üzerinden siyaset ve ticaret yapmaya çalışıyorlar. Siyaset, çok uzun yıllar önce kirlenmeye başladı ve her geçen gün de kirlenmeye devam ediyor. 1990’lı yılların başında başlayan bu kirlilekten sonra Milletvekilliği Adaylığı, Belediye Başkan Adaylığı parayla satın alınan birer meta haline geldi. Sadece seçilenler değil, öyle bir kirlilik yaşıyoruz ki, seçenlerde neredeyse oylarını parayla satacak konuma geldiler. Bazılarının da oylarını satmadıklarını da söyleyemem. Küçük menfeatlar karşılığında insanlar doğru gördüklerini yanlışa çeviriyorlar. Bakıyorsunuz bugün yıllarca aynı partiye oy vermiş insanlar, küçük menfeatlar uğruna parti değiştirip farklı partilere oy atabiliyorlar. Oysa insanlar çizgisini değiştirmemelidir.” diyor
“Yerel siyasette partiler ikinci planda kalmalıdır”
Yerel siyasette partiler ikinci planda kalması gerektiğini vurgulayan Kutluay “. Yaşadığınız şehirde oy vermeyi düşündüğünüz aday bu şehre hizmet veremiyecekse elbette oy verilmemeli. Siyasi görüşü ne olursa olsun gerçek anlamda hizmet üretecek olan bir adaya oy verilmesi en doğru bir tercih olmalıdır. İnsanlarımız kişisel beklentiler peşinde koşarak adaylara yada partilere oy veriyorlar. Burada asıl olan bireysel değil, toplumsal hizmet olmalıdır” diyor.
“Yalova’da sadece siyaset değil, Kent yaşamı da kirlendi”
Yalova’da sadece siyasetin değil, kent yaşamınında kirlendiğini ve bir erezyona uğradığını belirten Kutluay “ Yalova’da nitelikli eleman sayısı giderek azaldı. Beyin göçü yaşandı. Bunun yerine niteliksiz vasıfsız yoğun göç yaşandı. Bu göçlerle birlikte gelenler geldikleri yerlerin kültürlerini etkinleştirerek Yalova’nın sosyal yapısı ve dokusu da giderek bozulmuş oldu. Yalova’da yıllar önce kepenkli tek bir işyeri göremezdiniz. Evinizden bir süreliğine ayrıldığınızda kapının anahtarlarını komşunuza bırakırdınız. Günümüzde komşuluk ilişkisi bittiği gibi aynı binada oturanlar birbirlerini tanıyamaz duruma geldi. Bırakın komşunuza, insanlar yakınlarına bile evlerinin anahtarlarını teslim edemez noktaya geldiler” diye konuşuyor.
“Yalova geçmişte altın çağını yaşadı. Şimdi ise söylemeye dilim varmıyor..”
Yalova il olmadan önce modern ve herkesin birbirine sevgiyle dostça yaklaştığı bir yerleşim yeri olduğunu söyleyen Kutluay “Yalova’nın il olmasının ardından bu doku giderek bozulmaya başladı. Yalova 1960-1980 yılları arasında altın çağını yaşadı. Kentleşme kültürü o yıllarda başladı. O dönemlerde Amerikalı subaylar ve ailelerin varlığından dolayı o yıllarda Yalova’nın yarısından fazlası ingilizce konuşurdu. Ayrıca o yıllarda Yazlıkçıların Yalova’nın nufusunun yarısından fazlasını oluşturduğundan dolayı bir modern bir yerleşim yeri haline geldik. Ayrıca o yıllarda Yalova ile birlikte Çınarcık kasabamızda Türkiye’nin seçkin tatil beldelerinden biri haline gelmişti. Ancak bu altın çağımızdan sonra Yalova’da bir kopukluk başladı. Yalova’nın İl olmasıyla birlikte bu kirlenme hız kazanmaya başladı. Altın çağımızdan Yalova bu gün söylemeye dilim varmadığı noktaya geldi” diyor
“Yalova’nın eşrafı yok. Sorunları çok “
Yalova’nın en önemli eksikliklerinden birisinin Yalova’nın eşrafının olmadığını vurgulayan Kutluay “ Yalova’nın gerçek anlamda bir eşrafı yok. Yalova’nın son eşrafı Kemal Aslan’dı. Onunla birlikte eşraflık bitti. Kendisi sürekli sokakta ve toplum içinde 24 saat halkın içindeydi. Ne yazikki, Yalova’da hürmet edecek insan sayısı pek fazla kalmadı. Bu yanlış anlaşılmasın Yalova’da elbet çok iyi insanlar var ama, Yalova’da yaylovalılar azınlıkta kalınca haliyle eşrafta pek kalmıyor. Çünkü eşraflık farklı bir şeydir. Uzun yıllar Yalova’da yaşamış olması ve bazı kişilerin birkaç kuşak tanıması gerekmektedir.” diyor
“Yalova’da nitelikli insan sayısıyla birlikte esnaflarda kaybolup gitti”
Yalova’da meslekleriyle özdeşleşen esnafların sayısının giderek azaldığına dikkat çeken Kutluay, Yalova’nın eski esnafları, esnaflığı işyerlerini yada topraklarını satarak bu sektörden uzaklaştılar. Oysa geçmiş yıllarda esnaflar meslekleriyle anılırdı. Örneğin, Çorapçı Ferhat, Züccaciyeci Şeref, Çekirdekçi Sabri, Pastacı Mustafa, Turşucu Ömer, Meyhaneci Laz Kemal , Yıldırım Kemal, gibi bu örnekleri çoğaltabiliriz. Peki 2018 yılına girdik bana Yalova’da mesleğiyle özdeşleşmiş birkaç esnaf sayabilir misiniz ? Üzülerek ifade etmeliyim ki, sadece nitelikli esnaf değil, nitelikli insan sayımızda da büyük bir düşüş var. Böyle olunca da Yalova’nın eşrafı kalmamış oldu.” diye konuşuyor
“Yalova 3 büyük şehir arasında aslında bir dezavantaj gibi duruyor”
Yalova’nın üç büyük şehirin tam ortasında olmasının bugüne kadar avantajlı bir durum olduğunun sürekli vurgulandığını, ancak bunun gerçeği yansıtmadığını dile getiren Kutluay”Üç büyük şehir, İstanbul, Kocaeli ve Bursa’nın arasına sıkışmış küçük bir şehir olan Yalova’nın bu özelliği bir avantaj gibi gözüksede bana göre bir dezavantaj. Ayrıca Yalova’nın diğer büyük şehirlere ulaşabilirlik açısından yakın olmasıda bir avantaj değil karşımızda bir dezavarntaj olarak duruyor. Bakın Yalova Üniversitesinin kadroları Yalova dışında ikamet ediyor. Aynı şekilde Yalova’da fabrikanın müdürleri ve üst düzey yöneticileri de Yalova dışında yaşıyor. Bir başka ifadeyle Yalova’ya katma değer sağlayacak kalifiye elemanlar Yalova dışında yaşamayı tercih ediyor” diyor.
İşte O Açıklamalar ve Ayrıntıları
0 Yorum