Yalova Belediyesinde 222. Gün…

Yalova Belediyesinde 222. Gün…

11 Aralık 2014 Perşembe 12:50:58

12 Aralık 2014 tarihi itibariyle Yalova Belediye Meclisinde görev yaptığım 222. günümü doldurdum. Daha önce henüz adaylığım döneminde yine bu köşemden ifade ettiğim gibi, 30 yıllık gazetecilik döneminde artık “soru”soran biri değil, yanlış politikalar karşısında “hesap” soran eleştiri ve özeleştiriyi çekinmeden hayata geçireceğimi yine bu köşeden seçimler öncesinde ifade etmiştim. Ayrıca mecliste yaptığım çalışmaları da okurlarıma yine bu köşeden zaman zaman aktaracağımı belirtmiştim. İşte bu köşe yazımda; görev yaptığım Yalova Belediye Meclisinde 222.günümü değerlendireceğim.

“Tabandan Gücünü Almanın Tek Adresi Ön Seçim’dir “

30 Mart Yerel seçimlerinden önce henüz aday adaylığı sürecinde, Adayların önseçimle belirlenmesi amacıyla başlatılan ve CHP Genel Merkezine gönderilen imza kampanyasına imza veren seçilmiş Belediye Meclis Üyesi olduğumu buradan hatırlatmak istiyorum. Tabandan aldığım bu güçle, bugün CHP’li olmanın sorumluluğuyla; Yalova halkının ve CHP tabanın iradesine aykırı alınan yanlış kararlara itirazlarımızı ve tepkimizi de demokratik olgunlukla gösterebiliyoruz.

2014 Nisan Ayı…

30 Mart 2014 seçimlerinin ardından ilk kez Nisan ayında toplanan Yalova Belediye Meclisi oturumunda, Yalova’daki seçimlerinin iptali gündeme gelmesi ve yenilenecek seçimlerde sadece Belediye Başkanının seçileceği belirtilmesi üzerine, bunun adil bir seçim olmayacağını belediye meclis üye seçiminin de yenilenmesi gerektiğini belirterek meclis de yaptığım konuşmada ’”YSK’nın Yalova’daki seçimleri iptal etmesi halinde, Ak Partili meclis üyelerine sesleniyorum, Gelin hep birlikte istifa edelim. Belediye Başkanlığı seçimleri ile birlikte yeni meclis üyeleri de seçilsin” demiştim. (İstifa edenler yasa gereği seçime giremiyor)

2014 Mayıs Ayı

Mayıs Ayı Belediye Meclis Oturumunda 2014 Mali Yılı Plan ve Bütçe görüşmelerinde yaptığım konuşmada, AKP’li Belediyenin geçen dönemki bütçenin sosyal devlet ve sosyal belediyecilik anlayışıyla çeliştiğini vurgulayarak “Engelliler, yaşlılar, muhtaçlar ve yoksullara yönelik toplam gider 183 bin liradır. Ancak, karşılama, ağırlama, törenler ve tanıtım giderlerinin oranı 5 milyondur. Özel kalem müdürlüğünün gideri ise yaklaşık 9 milyondur. Bir başka ifadeyle, Yalova Belediyesi , yoksullara, yaşlılara, engellilere, ihtiyaç sahibi vatandaşlara aylık 15 bin lira bir bütçe ayırırken, karşılama, ağırlama ve törenlere  aylık 400 bin liralık bir gideri bulunmaktadır. Bütçenin sosyal belediyecilikle çeliştiği ortadadır. Arboretum arazisi 49 Milyona,  Hacımehmet ovasındaki hastanelere satılan arazilerle birlikte sadece 2013 yılında toplam 56 milyon liralık taşınmaz satılmış ve tahsil edilmiş. Buna rağmen belediye bütçesi borç batağındadır. Unutmayalım ki, belediye bütçesinden haksız kazanç elde edilmesi halinde, Yalova’nın geleceği ve bizim çocuklarımızın ağzından alınmış bir lokma olacaktır. Bu dönemde bu duygularla çalışacağımızı ümit ediyorum” demişim.

2014 Haziran Ayı…

Seçimlerin iptali sonrasında yenilenen seçimler de insanüstü topyeyün bir propaganda ve çalışma yöntemleri sonucunda yeniden 229 oy farkla Yalova Belediye Başkanlık seçimlerini kazanan Vefa Salman Başkanlığında toplanan Haziran Ayı Meclis toplantısı tek oturum ve 30 dakika süren bir toplantıyla kapanmış oldu.

2014 Temmuz Ayı…

Temmuz Ayında seçimlerden sonra ilk kez CHP Yalova Danışma Kurulu toplantısı Yalova Belediye Meclis Toplantı salonunda gerçekleşti. İl Başkanı Özcan Özel, Belediye Başkanı Vefa Salman, İlçe Başkanları, eski il Başkanları, Belediye ve İl Genel Meclis üyelerinin katılımıyla gerçekleşirken, uygulamalardaki yanlışlıklara dikkat çekerek yaptığım konuşmada, koordinasyon eksikliğine dikkat çektim.   Yine bu köşemde yerel yönetimlere ilişkin yazdığım köşe yazımda “Meclis üyesi seçime kadar yol arkadaşı, seçimden sonra ise garnitür olamaz Kentin sorunları, sadece belediye başkanı ve yakın çevresinin çalışmalarıyla çözümlenecek sorunlar değildir. Belediyeciliğin karmaşık sorunlarının altından kalkabilmek; Belediye Meclis Üyeleriyle bir araya gelmek, istişareler yapmak, kolektif çalışma, ekip ruhu ve geniş bir katılımı sağlamakla mümkün olabilir.Bir Belediye Başkanı Meclis üyelerini itibarsızlaştırarak, küçümseyerek yok sayarak, bildiğini okuması ve kendince karar alarak hayata geçirmek istemesi, başarısızlığın ilk adımları olacaktır.Aksi halde, “En iyisini ben bilirim”anlayışıyla kenti yönetmeye talipli bir Belediye Başkanının bunun faturasını sadece kendisine değil, topluma, kente ve partisine de ödettireceğini bilmelidir….” diye yazarak düşüncelerimi ifade ettim...

2014 Ağustos Ayı…

Ağustos Ayı Belediye Meclis oturumunda Meclis Başkanlığına iki ayrı soru önergesi verdim Verdiğim soru önergelerinden biri, Yalova’nın 1. derece deprem bölgesi olmasına karşın, bir çok belediyede bulunan Deprem Afet Komisyonunun Yalova'da bulunmamasının eksikliğini anlatarakverdiğim önergeyle  Deprem Afet Komisyonunun kurulmasını sağladım.  Ayrıca; Yalova Valiliği İl Afet ve Acil durum planlarında olası bir afet anında toplanma yerleri olarak belirlenen yeşil alanların günümüzde elden çıkartılmasına rağmen planlar güncellenmediğini belirterek,yaptığım konuşmada ” 17 Ağustos 1999 depreminde Yalova halkının barındığı Arboretum, Tigem gibi yeşil alanlar satılmış yada kiraya verilmiştir. Örneğin, Acil durum planlarında Yalova Belediyesinin de bulunduğu Süleyman bey Mahalle halkının toplantı merkezi olarak gösterilen Açık Pazar yeri yıkılmasına, katlı otopark yapılmasına karşın planlarda halen açık alan toplanma merkezi olarak yer almaktadır” diyerek toplanma alanlarının yeniden güncellenmesini sağladım. 

2014 Eylül Ayı…

Yalova Belediye Meclis başkanlığına verdiğim  soru önergesinde; Yalova’ya gelen Suriye’li sığınmacıların kayıt dışı ve ağır şartlar altında ucuz işgücü olarak çalıştırıldığını, bu kişilerin can güvenliği tehdit altında olduğu gibi mevcut çalışanlar açısından da bir haksız rekabet ortamı sağladığına dikkat çekerek alınması gereken önlemleri dile getirdim.

2014 Ekim-Kasım  Ayı…

Yalova Belediye Meclisinin Ekim ve Kasım  ayı oturumlarında Plan ve Bütçe komisyonu üyesi olarak Stratejik Plan çalışmalarına ağırlık verdik. Ayrıca 2015 yılı Yalova belediyesi Performans Planı ve 2015 yılı Yalova Belediye Bütçesi çalışmaları konusunda söz alarak, Ak Parti Grubunun iddia ettiği söylemlerine karşı mecliste söz alarak, CHP adına Plan Bütçe Komisyonu üyesi olarak yanıtladım.  

2014 Aralık Ayı.

Aralık Ayı ve 2014 Yılının Son oturumunun son konuşmacısı olurken, Aralık Ayı oturumunda Yalova Belediye Meclis Oturumunda yaşanan biber gazı sıkılması ve uygulamalar hakkında yaptığım konuşmada özetle şu konulara dikkat çektim.  "Sayın Başkan.Ağaçların kesiminde Yalova halkının ve belediye meclisinin iradesine başvurulmamıştır. Atatürk’ün Yürüyen köşk ile anıldığı Yalova’da, böylesi önemli bir karar mecliste, belediye yönetiminde tartışılmayacak da hangi konu tartışılacak. Atatürk’ün kentinde, ağaç katliamcısı olarak anılmayı, CHP örgütü de, Yalova Halkı da,Yalova belediye meclis üyeleri de hak etmemiştir. Sayın Başkan, Siz az önce yaptığınız konuşmada “Yalova benimle ilklere alışacak” dediniz. Emin olunki, bugüne kadar söylediğiniz en doğru söz bu oldu. Çünkü,Türkiye’de belediye meclis toplantısı esnasında kapalı bir yerde Yalova belediye  zabıtaların demokratik tepkilerini gösteren bir avuç gence biber gazı sıkan ilk ve tek il Yalova olmuştur .Oysa, burada sizlerden beklenen meclis toplantısına kısa bir ara vererek bu gençlerin demokratik tepkisini anlayışla karşılamak hatta kürsüde onlara söz verip, onları dinleyip sakinleştirip demokratik bir olgunlukla salondan göndermek olmalıydı. Demokrat olmak, CHP’li olmak işte böyle bir şeydir Sayın başkan “


FARUK KIRTAY ARALIK AYI MECLİS KONUŞMASI paylaşan: farkyalova

2014 Aralık Ayı Ağaç Kesimine Tepki…

Yalova Belediye Meclisinin Aralık Ayının ilk oturumunda Yalova Belediyesince Köprülü Kavşak yapımı için ağaçların kesilmesiyle ilgili olarak bireysel tepkimi gösterebilmek amacıyla Yürüyen Köşk’ün resminin bulunduğu ve üzerinde “Ata’m Senden Özür Diliyoruz “ tişörtüyle Meclis toplantısına katılarak Meclis Başkanlığına gündem dışı söz talep ettim.  Ancak, bu konuyla ilgili olarak AKP’li meclis üyesine söz verilirken bana söz verilmemesini protesto ederek tepki gösterdim. Meclisi terk ederken yaptığım konuşmada  “Bütün Meclis üyeleri kamuoyu tepkileriyle karşı karşıya kalırken, ben burada, mecliste demokratik ve yasal hakkım olan konuşma hakkımın verilmemesini kınıyorum. Siz bugün basın açıklamasında üzüntülerinizi ifade etmişsiniz. Ben özür bekliyordum ama siz özür dilemiyorsanız ben ayağa kalkıyorum ve Büyük Önder Atatürk’ten meclis huzurunda özür diliyorum” dedim.

0 Yorum

Henüz Yorum Yapılmamıştır.! İlk Yorum Yapan Siz Olun

Yorum Gönder

Lütfen tüm alanları doldurunuz!