Yalova’nın Turizm Yalanı
yalova
Bir zamanların en gözde Tatil Kasabası olan Yalova ve Bölgesi sistematik bir şekilde hızla Turizm’den özellikle denizden kopartıldığı görülmekte. Denizimiz, son yıllarda Turizm amaçlı olarak değil birer dolgu malzemesi yapılarak arsa kazanım aracı olmuştur.
Yalova, Turizm’den Öteleniyor.
Sözde;Yalova’da Turizmin geliştirilmesi amacıyla birkaç yıl önce kurulan Yalova Turizm Birliği YATUB’un resmi web sayfasında da bu açıkça görülmektedir. YATUB’un web sayfasında şu ifadeler yer almaktadır: “Yalova ilinin ekonomisi Sanayiye dayanır. İkinci gelir kaynağı ise tarımdır Üçüncü gelir kaynağı olan turizm iç turizm ağırlıklıdır” Daha da vahimi ise; Yalova’nın Turizm bölgelerini tanıtmak amacıyla bedel ödenerek kurulan web sayfasında Yalova’nın tanıtımında sadece Belediye’nin Yaşar Okuyan Caddesi üzerindeki Yalovalıların bile rağbet etmediği Açık Hava Müzesi ilk sırada yer aldığı gibi, Karaca Arberetum ve Atatürk’ün Yürüyen Koşk’ü yer almaktadır. Görüldüğü gibi Yalova’ya gelecek olan ya da gelmek isteyenlere adres olarak sadece bu yerler işaret edilmektedir.
Yalova Denizden de Uzaklaşıyor…
Yalova’yı diğer sahil kentlerinden ayıran en önemli özelliklerinden biri sahil kesiminin uzunluğudur. Altınova İlçemizden Armutlu ilçemize kadar olan sahil kesiminin toplam uzunluğu 115 kilometredir. Marmara ve Türkiye’nin en uzun sahil kentlerinden biri olan Yalova, denizinden, faydalanamadığı gibi, kumsalların tek tek yok olmasına da adeta göz yummuştur. Yıllar önce, Yalova’nın denizi, sahili, kumsalları, aynı zamanda medeniyete açılan birer kapı gibiydi. O dönemler ekonomik, sosyal ve kültürel yaşam en üst noktadaydı. Gelenler, Yalova’yı tercih ederlerdi. Deniz Yalova’nın her şeyi idi. Yalova’da o dönemler toplam nüfusu kadar konut sayısının olduğunu görebilirdik. Her zaman vurguladığım gibi yine tekrarlıyorum.17 Ağustos 1999 Yalova’nın yozlaşmaya başladığı bir dönüm noktası olmuştur.
Yalova’da Yüzme Bilmeyenlerin Sayısı Artıyor
Bir zamanların Yalova’sında Deniz, Yalova’nın her şeyi idi. Yalova il olmadan önceki dönemler de “Yüzme bilmeyen çocuklar ilkokula kaydı yapılmaz, Yalova iskelesinden denize atlamayanlar da sünnet edilmez” diye konuşulurdu. Yalova’nın asayiş raporlarına baktığımızda 1995 yılına kadar birkaç boğulma olayı yaşandığını görebiliyoruz. Oysa son yıllarda denizde boğulma olaylarının çok sık yaşandığı da bir gerçektir. Yalova’da denizde boğulma olaylarının artış göstermesinin önemli bir gerekçesi de yüzme bilmeyen nüfusun Yalova’da giderek etkin olduğu, hatta denize giren bayanların neredeyse hor görüldüğü, taciz edildiği sürece doğru hızla yol almaktadır.
Yalova İl Olmadan Önceki Turizm Potansiyeli
1982-1990 Yılları arasında, Yalova’da Arap Turizmini incelemiş, söyleşiler yapmış, resmi belgelerle bu konuyu irdelemiş ve “Araplar Bizim Eve Ne Zaman Gelecek” adında bir kitap yayınlamıştım. 1982 yılında başlayan Arap turizmi, daha sonraki yıllarda giderek artmıştır. Yalova’da 1983 yılında 230 bin konaklama yapılmıştır. 1985 yılında ise bu sayı 412 bine, 1986’da 550 bine, 1987 yılında ise, 665 bine kadar çıkmıştır.
Yalova İl Olduktan Sonraki Turizm Potansiyeli
Yalova İl Kültür ve Turizm verilerine göre aşağıdaki tabloda Yalova genelinde konaklama yapan turist sayısına göz attığımızda Yalova’da turizmin nasıl giderek dibe vurduğunu da görebiliriz. Belediye ruhsatlı ve Turizm Belgelerini kapsayan toplam yatak kapasitesinden yola çıkarak derlenen resmi verilere göre; 1996 Yılındaki mevcut yatak kapasitesiyle 70.310 Yerli, 8.775’i yabancı olmak üzere toplam 79.065 konaklama yapılırken, 1997’de ise 62.587 yerli 6.785 yabancı olmak üzere toplam 69.372 konaklama yapılmıştır. 1998'de bu oran, 54.944, 1999'da, 40.124'e, 2000'de, 31.922, 2001'de,50.896, 2002'de, 62.620, 2003'te, 54.902, 2004'te, 54.109, 2005'te, 41.806, 2006'da 39.545, 2008'de ise25.829'a kadar gerilemiştir.
Giderek artan yatak kapasitesine karşın yerli ve yabancı turist sayısında önemli bir gerileme olduğu bu resmi rakamlardan da görülmektedir. Geçen yıl ise 26.364 Yerli, 4983 yabancı turist olmak üzere toplam 31.347 konaklama yapılmıştır.
Bir başka ifadeyle Yalova’da, 1987 yılında 650 bin konaklama yapılırken, son yıllara kadar bu oran 20 binlere düşmüştür. İşte bu veriler, Yalova’da Turizm geliştiğini söylemenin bir yalandan öte olmadığını bizlere göstermektedir.
0 Yorum