Yalova ve Cumhuriyetin 94. Yılı

Yalova ve Cumhuriyetin 94. Yılı

22 Ekim 2017 Pazar 13:08:03

Cumhuriyetimizin Kuruluşunun 94.Yılını bugünlerde kutlarken, Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Önder Atatürk’ün aramızdan ayrılışının ise 79. yıl dönümüne giriyoruz. Cumhuriyetimize ve O’nun Kurucu liderine yönelik saldırılar giderek yoğunlaşırken, Cumhuriyet değerlerinin yıpratıldığı bir dönemden geçiyoruz. Aynı zamanda toplumsal değerlerimizin de giderek yok olduğu ve bir bölünme kaygısının yaşandığı bir süreç içinde Cumhuriyetimizin kuruluşunun 94. Yılını kutluyoruz.

Cumhuriyetin kuruluşunun 94. Yılını kutlarken, Cumhuriyetin kurucusu  Büyük Önder Atatürk’ü, sıradanlaştırmak adına Atatürk'ten bahsederken “Mustafa Kemal” diye hitap edildiğini görüyor, duyuyoruz. Oysa, Türkiye’de Adı Mustafa Soyadı da Kemal olan binlerce kişi vardır. Ancak soyadı Atatürk olan sadece tek bir kişi vardır o da Mustafa Kemal Atatürk’tür. Mustafa Kemal Atatürk’e, bu soyadını kendisine TBMM, millet adına vermiştir. Bu soyadını dünya üzerinde taşıyabilecek ikinci bir kişi ise yoktur.

Ancak, son dönemlerde özellikle Mustafa Kemal Atatürk’ten bahseden bazı kişiler bilinçli bir şekilde sadece “Mustafa Kemal” adını kullanıyor. Oysa bunu bilinçli olarak yapan ve Atatürk soyadını söylemekten ısrarla kaçınanlar Mustafa Kemal Atatürk’ü sıradanlaştırmayı amaç edinmektedirler..Geriye dönüp baktığımızda T.C’nin hiç bir Cumhurbaşkanına yada Başbakanına adıyla hitap edildiği görülmez. Ya soyadıyla hitap edilir yada tüm ad ve soyadı birlikte söylenir. Bugüne kadar Süleyman Demirel’e  “Süleyman” Adnan Menderes’e “Adnan “ Turgüt Özal’a “ Turgut” Bülent Ecevit’e “Bülent “ İsmet İnönü’ye İsmet” denildiğine tanık oldunuz mu?. Genellikle soyadıyla hitap edilir. Yada ad ve soyadı birlikte söylenir.

Peki bu durumda Mustafa Kemal Atatürk’e, “Mustafa Kemal” diye hitap etmek doğru mu? Sadece ön ismiyle anılan bir lider bulunmamaktadır. Mustafa Kemal, Atatürk’ün ön adıdır. Sadece ön ismiyle anılan bir lider, siyasetçi Türkiye’de yoktur. 

Dünyanın en haklı ve onurlu mücadelesini başlatan, emperyalizmin tüm saldırılarını püskürten, bir ulusu yeniden yapılandıran Büyük Önder Atatürk, dünyaya kendisini kabul ettirmiş en önemli devrimcilerden birisidir.  Ancak, gelin görün ki, her fırsatta Atatürkçü olduğunu öne süren bazı kişiler Atatürk`ün bu devrimci yapısını özellikle görmezden gelmektedir.

Daha da vahimi Atatürk`ün ilke ve devrimlerine sahip çıktıklarını söyleyen Yalova'daki bazı CHP'li yöneticiler,  bazı kurum, dernek ve siyasi partiler yaptıkları açıklamalarda, konuşmalarda Atatürk`ün bu devrimci yapısından çekindikleri için "İnkılap" olarak vurgu yapmaktadırlar. İşte bugünlerde Cumhuriyetin kuruluşunun 94. Yılı ve Atatürk’ün ölümünün 79. yılı nedeniyle düzenlenecek törenlerde yapılan konuşmalar ve açıklamalara bakıldığında göreceksiniz ki, her yıl olduğu gibi "Atatürk ilke ve İnkılapları…" diye söz edilecek.. "Devrim" kelimesinin yerini son yıllarda "İnkılap" sözü aldı.

Devrim kelimesinin ortadan kaldırılmasının tarihi de bilindiği gibi 12 Eylül Anayasasıdır.Çünkü, 1961 Anayasasının başlangıç kısmında "Atatürk Devrimlerine bağlılığın tam şuurunu sahip olmaktan" bahsedilirken, yürürlükteki 1982 Anayasasının Başlangıç bölümünün gerek ilk metninde ve gerekse bu metinde 1995 yılında yapılan değişiklikte (23 Temmuz 1995 tarih, 4121 sayılı yasa); "Türkiye Cumhuriyeti`nin kurucusu ölümsüz önder ve eşsiz kahraman Atatürk`ün belirlediği milliyetçilik anlayışı ve O`nun inkılap ve ilkeleri doğrultusunda" diye söz eder.

Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran, düşünceleri, yüksek öngörüleri, eylemleri ve devrimleri ile insanlığa mal olmuş ve tarihe damgasını vurmuş  Büyük Önder Atatürk' ü,  aramızdan ayrılışının 79.. yılında bir kez daha sevgi, saygı ve özlemle anarken, Cumhuriyetimizin kuruluşunun 94. yılını kutluyoruz...

0 Yorum

Henüz Yorum Yapılmamıştır.! İlk Yorum Yapan Siz Olun

Yorum Gönder

Lütfen tüm alanları doldurunuz!