Yalova’yı Bekleyen Olası Tehlike
alova’yı Bekleyen Olası Tehlike
10 Eylül 2009 Perşembe 01:00:00

Marmara ve Trakya'da etkili olan sağanak yağışların ardından Meteoroloji Yalova için de yağış ve sel uyarısı yaptı. Yaşanan sel felaketi ekranlara yürek burkan manzaralar ve bir o kadar da insan öyküsü bıraktı ardında. Felaketlerin, daha önce yaşanan yerlerde tekrar edildiğini bu sel baskınlarıyla bir kez daha gördük. Suyun önünde hiçbir gücün duramadığını bir kez daha tanık olduk. Yaşanan doğal felaketlerle dolgu alanların denize, dere yataklarında bulunan evlerinde sular altında kaldığını gördük.

17 Ağustos’tan önce Yalova’da Yaşanmış Büyük Felaket
1972 yılının ortalarıydı. Yalova büyük ve şiddetli yağmurun etkisi altındaydı. Yalova küçük bir kasaba olma özelliğinden yeni kurtulmuş 25 bin nüfusuyla Marmara bölgesinin gözde sayfiye yerleşim yerlerinden biriydi. Amerikalı askerlerin Karamürsel’de görev yapmasına karşın Yalova’da oturmayı tercih ettiği nezih bir yerdi. Bahçeli ve 2-3 katlı evlerin yoğunlukta olduğu yıllardı o yıllar. Müfettiş Hamdi Girgin ilk Okulundan Yalova Mezarlığına giden ve eski Bursa Caddesi olarak adlandırdığımız o bölgede hepsini toplasanız 100 kadar konut bulamazdınız. O bölgeden Yalova iskelesine yanaşan arabalı ve Yolcu vapurlar görülebilirdi. Okuduğumuz Müfettiş Hamdi Girgin ilkokulundan bir çok arkadaşım da o bölgede otururdu. O yıllarda o bölgeye henüz yeni konutlar yapılıyor ve yerleşim alanı olarak tercih ediliyordu.

Felaket Yağmurla Değil Heyelanla Gelmişti.
Yalova, o yıllarda kısa ama şiddetli bir yağmura tanık olmuştu. Dere kenarlarında, dere yataklarında o yıllarda konut yapılamayacağı anlatılırdı. Zaten o yıllarda o bölgelerde konut pek bulunmazdı. Dere yataklarının derin olması nedeniyle o yıllarda derenin taştığı pek görülmezdi. Yağmurdan ötürü dereler su dolmuş ancak az önce sıraladığım nedenlerden ötürü taşmalar yaşanmazdı. Yağmur bir süre şiddetli yağdıktan sonra toprak suya doymuş ve çocukluğumuzdan buyana Heyelanlı olarak bildiğimiz Bağlarbaşı olarak adlandırılan mezarlık altındaki onlarca ev, yaşanan heyelanlar nedeniyle kâğıt gibi yıkılarak toprak altında kalmıştı. Yalova’nın o tarihe kadar yaşanmış en büyük felaketlerinden birine tanık olmuştum. Sınıf arkadaşlarımın bir çoğu bir gecede evsiz kalmıştı.

Felaketzedelere TİGEM Bağrını Basmıştı
Yaşanan o büyük heyelan felaketi sonrasında bazı ev sahipleri de sakat kalmış, bir çoğu da evlerinden olmuştu. O yıllarda İyi su olarak bildiğimiz yerin üstündeki bölgeye gittiğimde tepenin düz bir arazi olduğunu görmüştüm. Okul arkadaşlarımı bir süre aradıktan sonra, Kaymakamlığın oradaki felaketzedeleri TİGEM kamplarına yerleştirdiğini öğrenmiştim. Onlarca aile aylarca orada misafir edildi. 17 Ağustos depreminde olduğu gibi TİGEM, ilk kez Yalova halkının yaralarını o yıllarda sarmıştı. En zor günlerimizde bizlerin yanında olan TİGEM arazisinin Yalova için ne kadar önemli olduğunu çocukken kavrayamamıştık ama 17 Ağustos’ta artık emin olmuştuk.Şimdi sözünü ettiğimiz yer bir yerleşim yeri olmaktan çıktı koskocaman bir başka şehir oldu..Üstelik heyelanlı olduğu bilinmesine rağmen, yaptığımız tüm uyarılara karşın imara açıldı.Kim bilir yaşanacak yeni bir felakete kadar….

Bir Başka Tehlike Yalova Dereleri
Her ne kadar bundan sonrası yazdıklarım bir felaket senaryosu olsa da, olası bir tehlikeyi de yeri ve zamanı gelmişken sizlerle paylaşmak istiyorum. Yalova’da şiddetli yağış sonrasında son yıllarda dere taşmaları yaşanmakta. En son şiddetli yağışta dere suları Yalova merkezdeki köprünün hizasına ulaşmıştı. Ve köprüye büyük bir basınç uygulamıştı. Olası bir sel baskının Balaban ve Safran deresi çevresinde etkili olacağını söyleyebiliriz. Şehir merkezinde bulunan başta Yalova deresi olmak üzere derelerin taşması üzerine sel baskınları meydana gelebilecek.

Demir Parmaklı Pencere ve Balkonlardaki Risk
Özellikle kent içersinden geçen Yalova deresinin taşması nedeniyle dere yatakları üzerine kurulan evlerde önemli hasarlar meydana gelebileceği gibi, en etkili sel Safran dere bölgesinden başlayıp, PTT binasının bulunduğu yerleşim yerlerinde etkili olabilecek. En vahim olasi ise, sel feleketinin gece yarısı ansızın yaşanması olabilecek. Çünkü, hızla artan hırsızlık olayları nedeniyle bu bölgede kurulu bulunan evlerin birinci katlarının ev ve balkonlarında demir parmaklıkların bulunması oldukça tehlikeli olabilecek. Çünkü, olasi  sel baskınlarında ev içinde bulunanlar, demir parmaklıklar nedeniyle evi tahliye etmekte zorlanabilecekler. Evlerin giriş katlarının su ile dolması üzerine kaçış yolu bulunamayacak olması da bu tehlikeyi arttıracak.

0 Yorum

Henüz Yorum Yapılmamıştır.! İlk Yorum Yapan Siz Olun

Yorum Gönder

Lütfen tüm alanları doldurunuz!